8. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4350 Karar No: 2015/6748 Karar Tarihi: 25.03.2015
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/4350 Esas 2015/6748 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2015/4350 E. , 2015/6748 K.
"İçtihat Metni"
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
T.B.K. 100. maddesinde, ""borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise kısmen icra eylediği tediyeyi resulmale mahsup edebilir."" hükmü yer almaktadır. Somut olayda borçlu aleyhine Aile Mahkemesi"nce 29.01.2013 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile hüküm altına alınan 5.000 TL maddi ve 5000 TL manevi tazminat ile faizi olmak üzere 10.039,46 TL nin tahsili amacıyla 14.02.2013 tarihinde takip başlatıldığı, borçlunun süresinde İcra Mahkemesi"ne yaptığı başvuruda; borcun 15.02.2013 günü alacaklının hesabına 10.000 TL olarak ödendiğinden bahisle takibin iptali talebinde bulunduğu, Mahkemece, takipten bir gün sonra yapılan ödeme nedeniyle asıl alacağın iptaline, takibe kadar birikmiş faiz için takibin devamına, icra vekalet ücretinin ¼ oranında indirilerek ödenmesine karar verildiği, hükmün taraflarca temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun ödeme iddiasını dayandırdığı belge incelendiğinde, ödemenin takip tarihinden bir gün sonra banka hesabına havale edildiği, ancak alacaklının bu ödemeden ödeme tarihinde haberdar edildiğine dair bilgi ve belge sunulmadığı, alacaklının bu şikayet üzerine ödemede haberdar olduklarını ve 12.06.2013 tarihinde ödemeyi aldıklarını bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda Mahkemece, ödemenin takipten sonra yapıldığı kabul edilerek, yukarıda açıklanan Yasa hükmü gereğince, ödemenin öncelikle faiz, icra takip harç ve masraflarından mahsup edileceği nazara alınarak, gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile takibin hangi miktar üzerinden iptal edileceği ve hangi miktar için devam edeceği tespit edilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, ödemenin asıl alacaktan mahsubu ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK nun 428. ve İİK"nun 366 .maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK.nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.