18. Ceza Dairesi Esas No: 2018/593 Karar No: 2019/13556 Karar Tarihi: 01.10.2019
Hakaret - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2018/593 Esas 2019/13556 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin hakaret ve yaralama suçu işlediği gerekçesiyle mahkum edildiği bir davada, yerel mahkemenin verdiği hükümler üzerine yapılan temyiz başvurusunu değerlendirdi. Temyiz isteğinin reddedildiği ve mahkumiyet kararının doğru olduğu belirtildi. Ancak, avukatların vekalet ücretini tayin etmek için Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1 maddesine başvurdukları durumlarda, kamu davasında mahkumiyet kararı verildiğinde idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine dikkat çekildi. Bu nedenle, kararda Sağlık Bakanlığı'nın vekili olarak mahkemeye katılanların vekalet ücretinin sanıktan alınarak Sağlık Bakanlığı'na verilmesine hükmedilmesi gerektiği açıklandı. Kanun maddeleri olarak ise 1136 Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. maddesi, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik'in 11. maddesi ve 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesi gösterildi.
Yerel Mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak; 1136 Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi gereğince, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine vekalet ücreti tayin olunması gerektiği şeklindeki hükümler gereğince, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, katılanların kendisini Sağlık Bakanlığı vekili ile temsil ettirmesi nedeniyle, Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 11. maddesi ile 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesi uyarınca idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca, hükümden katılan lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin fıkranın çıkarılması ve ""katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 1980 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak Sağlık Bakanlığı’na verilmesine” ibarelerinin eklenmesi suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.