23. Hukuk Dairesi 2015/5126 E. , 2017/3614 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tespit, tapu iptali ve tescil davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen 2010/488 E. sayılı davanın kabulüne, birleşen 2007/214 E. sayılı davalı nama ifaya izin isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kira kaybı talebinin kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Asıl davada davacı vekili, davalılar arasında düzenlenen 12.05.2003 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin üstlendiği bir kısım imalatın müvekkilince yerine getirilmesine rağmen yüklenicinin karşı edimi olarak kararlaştırılan 20 no"lu bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini ileri sürerek, anılan bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı arsa sahibi vekili, davalı yüklenici ile yapılan sözleşme uyarınca yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, yapı kullanım izin belgesinin alınmadığını ve binanın ortak alanlarında eksik ve kusurlu imalat bulunduğunu ileri sürerek, asıl ve birleşen tescil davalarının reddine, eksik ve kusurlu işler bedeli ile gecikme tazminatının belirlenerek yükleniciye ait 20 no"lu bağımsız bölümün satışına izin verilmesi suretiyle tahsilini istemiş, ıslahla gecikme tazminatı karşılığı 19.337,50 TL "nin 10.08.2006 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı yüklenici vekili, asıl ve birleşen davanın reddini isteyerek, müvekkilinin sözleşme uyarınca hakkettiği ve devri iskan ruhsatı alınmasına bağlanan 20 no"lu bağımsız bölümün dışında 4 ve 8 numaralı bağımsız bölümün tapusunun da verilmediğini ileri sürerek, anılan bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
.../...
S.2
Mahkemece; dava aşamasında yüklenicinin inşaatı tamamlayarak yapı kullanım izin belgesini aldığı ve sözleşme uyarınca birleşen davadaki arsa sahibinin dairelerini geç teslim ettiği, asıl davadaki davacının yüklenici ile yaptığı sözleşme uyarınca edimini yerine getirdiği, yüklenicinin birleşen davada tescilini istediği bağımsız bölümlerin tapularını hakettiği gerekçesiyle asıl davanın kabulü ne, birleşen davanın kısmen kabulü ile nama ifaya izin isteminin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 19.337,50 TL gecikme tazminatının ıslah tarihinden itibaren faiziyle bilikte davalı yükleniciden tahsiline, yüklenicinin birleşen davasının kabulü ile 4 ve 8 no"lu bağımsız bölümlerin tapusunun iptali ile davacı yüklenici adına tesciline dair verilen kararın birleşen davada davacı, asıl ve birleşen davada davalı arsa sahibi vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemiz"in 27.12.2013 tarih ve 2013/7036 – 8345 sayılı ilamıyla bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından; Asıl davanın kabulü ile, arsa sahibi lehine hükmedilen 19.337,50 TL gecikme tazminatı ve fer"ilerinin ödenmesi halinde davaya konu 20 nolu dairenin davalı adına olan tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, birleşen davadaki nam"a ifaya izin talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, kira kaybı talebinin kabulü ile, 19.337,50 TL nin ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı yükleniciden tahisline, yüklencinin açtığı birleşen davanın kabulü ile, arsa sahibi lehine hükmedilen 19.337,50 TL gecikme tazminatı ve fer"ilerinin ödenmesi halinde davaya konu 4 ve 8 nolu dairelerinin davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline, karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, asıl davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.