16. Ceza Dairesi Esas No: 2020/276 Karar No: 2020/4834 Karar Tarihi: 08.10.2020
Silahlı terör örgütüne üye olmak - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/276 Esas 2020/4834 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıkların silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetlerinin istinaf başvurularını reddetti. Ancak, sanık ... hakkındaki kararın bozulmasına karar verildi. Temyiz edilen kararların incelenmesinde usuli işlemlerin kanuna uygun yapıldığı, iddia ve savunmaların yerinde görülmediği, vicdani kanının doğru bir şekilde oluştuğu ve yaptırımların kanuni bağlamda uygulandığı tespit edildi. Kanun maddeleri olarak, TCK'nın 314/2, TMK 3/1, 5/1, TCK'nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 ve CMK'nın 299 ve 302/1 maddeleri kararda yer aldı.
16. Ceza Dairesi 2020/276 E. , 2020/4834 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi İlk Derece Mahkemesi : İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2019 tarih ve 2018/85 - 2019/205 sayılı kararı Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak Hüküm : Sanıkların TCK’nın 314/2, TMK 3/1, 5/1, TCK’nın 62/1, 53/1-2-3, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ilişkin yapılan istinaf başvurularınınesastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Sanık ... ile sanık ... ve müdafiinin duruşmalı inceleme taleplerinin yasal şartları oluşmadığından CMK"nın 299. maddesi gereğince REDDİNE Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükümlere esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar ... ve ... ile sanık ... müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davalarının esastan reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Hükme esas alınan ve sanığın örgütle irtibatını ortaya koyması bakımından HTS raporuna göre telefon görüşmeleri nedeniyle delil olarak kabul edilen bylock kullanıcıları ve diğer örgüt mensubu oldukları iddia edilen .... ile ikrara göre KHK ile ihraç edilen sanığın anne ve babası hakkında açılmış bir ceza soruşturması ya da dava dosyası bulunup bulunmadığı araştırılıp varsa istenip incelenerek beyan ve bylock yazışmalarında sanıkla ilgili bilgi, belge veya ifade olup olmadığının tespiti, UYAP veri havuzundan sanık hakkında herhangi bir itirafçı yahut tanık beyanı olup olmadığının belirlenmesi ile sanık hakkında beyanı tespit edilmesi durumunda bu kişilerin gerektiğinde tanık sıfatıyla dinlenmesinden sonra temin edilecek beyan, bilgi ve belgelerin CMK’nın 217. maddesi uyarınca duruşmada tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.