Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/18551
Karar No: 2014/575
Karar Tarihi: 17.01.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/18551 Esas 2014/575 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi 25/07/2002 tarihinden 31/03/2006 tarihine kadar davalı şirkette makineci olarak çalıştığını ve iş akdi haksız nedenle sonlandırıldığı için kıdem ve ihbar tazminatı talep etti. Ancak mahkeme, alacakların 5 yıllık zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davayı reddetti. Ancak kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği belirtilerek mahkemenin kararı bozuldu ve işin esasına girilmesi gerektiği belirtildi.
-Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davalar, Borçlar Kanununun 125'inci maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabidir. DBK madde 126/3.bendine göre de dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğramaktadır. Ancak 4857 sayılı İş Kanunun 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir.
7. Hukuk Dairesi         2013/18551 E.  ,  2014/575 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Tarihi : 04/04/2013
    Numarası : 2012/690-2013/88

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, 25/07/2002 tarihinden 31/03/2006 tarihine kadar davalı şirkette işçi olarak kesintisiz ve devamlı olarak makineci olarak çalıştığını, iş akdi devam ettiği esnada bir insanın çalışabileceği sürenin çok üzerinde bir süre ile davalı şirket tarafından çalıştırıldığını, buna rağmen davalı şirket tarafından ödenmesi gereken ücret alacaklarının çok istemesine rağmen söz konusu bedellerin kendisine ödenmediğini, davalı şirketin çalışmasından memnun olmadığını, iş akdine son verildiğini bildirerek bu nedenle kıdem ve ihbar tazminatının ödetilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının davalı şirkette çalışmış olduğu 25/07/2002 - 31/03/2006 tarihleri arasında çalışması karşılığı davacı tarafın alacak taleplerinin 5 yıllık zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının iş akdinin haksız nedenle feshedildiği iddiasının tamamen mahkemeyi yanıltma çabasından ibaret olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, dava dilekçesinde 25/07/2002 - 31/03/2006 tarihleri arasındaki kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret alacağının talep edildiği anlaşılmakla bu alacakların BK.madde 126/3.bendine göre dava tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığından davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir.
    Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalmasını ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır.
    Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu incelemesi mümkün değildir.
    Hemen belirtmelidir ki, gerek İş Kanununda, gerekse Borçlar Kanununda, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir.
    Uygulama ve öğretide kıdem tazminatı ve ihbar tazminatına ilişkin davalar, hakkın doğumundan itibaren, Borçlar Kanununun 125"inci maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımına tabi tutulmuştur. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu’nun 146"ncı maddesinde de genel zamanaşımı 10 yıl olarak belirlenmiştir.
    Bu noktada, zamanaşımı başlangıcına esas alınan kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hakkının doğumu ise, işçi açısından hizmet aktinin feshedildiği tarihtir.
    4857 sayılı Kanundan daha önce yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasada ücret alacaklarıyla ilgili olarak özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediği halde, 4857 sayılı İş Kanunun 32/8 maddesinde, işçi ücretinin beş yıllık özel bir zamanaşımı süresine tabi olduğu açıkça belirtilmiştir. Ancak bu Kanundan önce tazminat niteliğinde olmayan, ücret niteliği ağır basan işçilik alacaklar, Borçlar Kanununun 126/1 maddesi (6098 Sayılı TBK 147) uyarınca beş yıllık zamanaşımına tabidir.
    Somut olayda, davacının talebi kıdem ve ihbar tazminatıdır. Bu durumda söz konusu tazminat niteliğindeki alacaklarının zamanaşımı süresinin 10 yıl olmasına rağmen, alacağın niteliği konusunda yanılgıya düşülerek 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması hatalı olmuştur. Mahkemece, bu alacak talepleri yönünden zamanaşımının henüz dolmadığı hususu gözönünde tutularak işin esasına girilmek suretiyle kıdem ve ihbar tazminatının hak edilip edilmediği hususu belirlenip buna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir.
    O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi