Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/13022
Karar No: 2018/6869
Karar Tarihi: 07.11.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2016/13022 Esas 2018/6869 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2016/13022 E.  ,  2018/6869 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/04/2016 tarih ve 2015/113-2016/165 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 16.10.2018 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden düzenlenen faturaya dayalı olarak davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, takip konusu faturanın taraf defterlerinde kayıtlı olduğunu, davalının talebi üzerine alınan tespit raporuyla alacağın belirlendiğini, davalının aleyhine girişilen icra takibine haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek davalının icra takibine yaptığı itirazının iptaline, davalının alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında şirket hisse devri karşılığı otel inşası ve otel işletmeciliği sözleşmesi bulunduğunu, dava dilekçesinde belirtilen tespit raporunun sadece davacının ayni sermaye olarak koyacağı inşaatın değerini tespitten ibaret olduğunu, davacının sözleşmeye ve projeye aykırı imalatlar yaptığını, bu nedenle alacaklı olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesi uyarınca her türlü vergiden davacının sorumlu bulunduğunu, davacıya gönderilen ihtarname ile KDV talep edemeyeceği açıklandığı halde bu alacağın tahsili için icra takibi başlatılmasının davacının kötü niyetinin göstergesi olduğunu savunarak davanın reddini, davacının % 20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki sermaye şirketi hisse devri karşılığı otel inşası ve otel işletmeciliği sözleşmesi gereğince davalı şirketin %50 hissesinin davacı yüklenici şirkete devri karşılığında davacı yüklenici şirketin davalı şirkete ait araziye otel binası inşa etmeyi yüklendiği, anlaşma gereğince davalı şirketin %50 hissesinin davacı şirkete devredildiği, sözleşmenin esasına ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, davacı şirketce davaya konu 1.674.000,00 TL bedelli faturanın davalı şirkete gönderilmesine ve şirket defterlerine kayıt edilmesine rağmen ödenmemesi karşısında icra takibine girişildiği, davalı şirketin takibe itirazı ile
    takibin durduğu, bilirkişi incelemesiyle davacı şirketin talep ettiği bedelin KDV bedeline ilişkin olduğunun belirlendiği, davalı şirketin taraflar arasındaki sözleşme gereğince %50 hisse devri dışında herhangi bir yükümlülük altına girmediği, söz konusu KDV tutarından davacı yüklenici şirketin sorumlu olduğu, aralarındaki sözleşmede de bu hususun yer aldığı, böyle bir hüküm bulunmasa dahi yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre KDV tutarından yüklenici firmanın sorumlu olacağı gerekçesiyle, davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden taraflardan ayrı ayrı alınmasına, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi