Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/395
Karar No: 2018/2961
Karar Tarihi: 27.06.2018

Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2018/395 Esas 2018/2961 Karar Sayılı İlamı

20. Ceza Dairesi         2018/395 E.  ,  2018/2961 K.

    "İçtihat Metni"



    Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/02/2017 tarihli ve 2016/432 esas, 2017/90 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 22/12/2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    A-Konuyla İlgili Bilgiler:
    1- Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 17/09/2014 tarihli ve 2014/126941 soruşturma, 2014/527 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın şüpheliye 01/10/2014 tarihinde tebliğ edildiği,
    2- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için 28/10/2014 tarihinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, şüphelinin müdürlüğe başvurduğu, denetim planı hazırlandığı, 30/06/2015 tarihli seminer çalışmasına ve vaka sorumlusu ile olan görüşmesine mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle uyarıldığı, 02/07/2015 tarihli uyarı yazısının 28/07/2015 tarihinde elden ve posta yoluyla sanığa tebliğ edildiği, uyarıdan sonra görüşmelerine katılmaya devam ettiği, ancak 03/11/2015 tarihli grup çalışmasına katılmaması nedeniyle, müdürlüğün 09/12/2015 tarihli yazısı ile evrakın kapatılarak savcılığa gönderildiği,
    3- İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak 30/09/2016 tarihli ve 2014/126941 soruşturma, 2016/35517 esas sayılı iddianame ile sanık hakkında kamu davası açıldığı,
    4- Kanun yararına bozmaya konu İstanbul Anadolu 46.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/02/2017 tarihli 2016/432 esas ve 2017/90 sayılı kararı ile; ısrar koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle “yargılamanın durmasına, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine kaldığı yerden devam edilmesi amacıyla İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına” karar verildiği, kararın kanun yoluna gidilmeden 07/03/2017 tarihinde kesinleştiği,
    Anlaşılmıştır.
    B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
    Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
    “Kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6545 sayılı Kanun ile değişik 191/2. maddesi uyarınca kamu davasının açılmasının beş yıl süreyle ertelenmesine, erteleme süresi içinde 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/09/2014 tarihli ve 2014/126941 soruşturma, 2014/527 sayılı kararını müteakip, denetimli serbestlik müdürlüğünce ihtara rağmen yükümlülük ihlalinde ısrar edildiğinden bahisle infaz kayıtlarının kapatılarak bildirimde bulunulması üzerine, açılan kamu davası sonucunda, kovuşturma şartının gerçekleşmediğinden bahisle kamu davasının durdurulmasına dair İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli ve 2016/432 esas, 2017/90 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Dosya kapsamına göre, İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli kararıyla, sanığın denetimli serbestlik tedbiri kapsamında yükümlülüğünü bir kere ihlal etmesi neticesi uyarılmasından sonra ikinci kez yükümlülük ihlali yapması üzerine dosyanın kapatılması şeklindeki oluşun sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi olarak kabul edilemeyeceğinden bahisle davanın durmasına dair karar verilmiş ise de, şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 17/09/2014 tarihli ve 2014/126941 soruşturma, 2014/527 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için şüphelinin erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi gerektiği,
    Somut olayda, 01/12/2014 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, hükümlünün 30/06/2015 tarihindeki seminer çalışmasına ve vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak denetim planına uymadığından bahisle 28/07/2015 tarihinde uyarılmasına rağmen, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 03/11/2015 tarihindeki grup çalışmasına katılmaması üzerine dosyasının kapatılarak İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek İstanbul Anadolu 46. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/02/2017 tarihli ve 2016/432 esas, 2017/90 sayılı kararının kanun yararına bozulması istenmiştir.
    C) Konunun Değerlendirilmesi:
    Şüpheli hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen 17/09/2014 tarihli ve 2014/126941 soruşturma, 2014/527 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak kamu davası açılabilmesi için, TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasında yer alan; “Kişinin erteleme süresi zarfında:
    a)Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,
    b)Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması,
    c)Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması,
    halinde hakkında kamu davası açılır” hükmü uyarınca maddede sayılan koşullardan birinin gerçekleşmesi gerekir. İncelenen dosyada; 01/12/2014 tarihi itibari ile tedavi ve denetimli serbestlik kararının infazında uyulması gereken kuralların hükümlüye tebliğ edilerek infazına başlanıldığı, hükümlünün 30/06/2015 tarihindeki seminer çalışmasına ve vaka sorumlusu ile olan görüşmesine katılmayarak denetim planına uymadığı, 28/07/2015 tarihinde uyarılmasına karşın, hükümlünün belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın 03/11/2015 tarihindeki grup çalışmasına katılmadığı, böylece hükümlünün denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlal ettiği ve bu halin ısrar niteliğinde olduğu anlaşıldığından, kamu davasına devamla sanığın savunması alınması ve esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
    D)Karar: Yukarıda açıklanan nedenlere göre;
    Sanığın, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar ettiği anlaşıldığından TCK’nın 191.maddesinin 4.fıkrasının a) bendi uyarınca kamu davasında yargılamaya devam edilerek bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yerinde olmayan gerekçe ile durma kararı verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 46.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 07/02/2017 tarihli, 2016/432 esas ve 2017/90 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
    27/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi