7. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/18448 Karar No: 2014/567 Karar Tarihi: 17.01.2014
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/18448 Esas 2014/567 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu durumda, davacı asıl işverenin davalı şirketin alt işvereni olduğu ve alt işveren aleyhine dava açtıkları belirtilmektedir. Ancak alt işverenin batık olması nedeniyle alacaklarını tahsil edemediklerinden dolayı davalı şirketten tahsilini istemiştir. Mahkeme, müteselsil borçlulukta alacaklı borçlularından herhangi birine karşı alacak hakkını ileri sürebileceği gibi borçlulardan herbiri aleyhine ayrı ayrı da dava açabileceği yasalarımızda mevcut olmadığı bilgisini vermektedir. Mahkeme tarafından verilen hükümde, 2.218,72 TL kıdem tazminatının bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 989,47 TL ihbar tazminatının da yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kanun maddesi olarak ise Borçlar Kanunu'nun 142/II (Türk Borçlar Kanunu'nun 163.) maddesi karara referans gösterilmiştir. Bu madde uyarınca, müteselsil borçlulukta borcun tamamen edasına kadar bütün borçluların mesuliyeti devam edeceğinden alacaklı borçtan sorumlu olan bütün borçlular aleyhine dava açılabileceği belirtilmektedir.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2013/18448 E. , 2014/567 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Dosyadaki Yazılara, hükmün Dairemizce de benimsemiş bulunana yasal ve hukuksal gerekçeleri ile delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ..."nın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı asıl işverenin davalı ..., alt işverinin ise ...Ltd.Şti. olduğunu, alt işveren aleyhine ... 2. İş Mahkemesi"nin 2008/262 Esas sayılı dosya ile dava açtıkları, lehlerine sonuçlandığını, alt işverenin batık olması nedeni ile alacaklarını tahsil edemediklerini belirterek davalı ..."den tahsilini istemiştir. Davalı ... davayı kabul etmediklerini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Müteselsil borçlulukta alacaklı borçlularından herhangi birine karşı alacak hakkını ileri sürebilir. B.K."nun 142/II.(TBK.nun 163.) maddesindeki borcun tamamen edasına kadar bütün borçluların mesuliyeti devam edeceğinden alacaklı borçtan sorumlu olan bütün borçlular aleyhine dava açabileceği gibi borçlulardan herbiri aleyhine ayrı ayrı da dava açabilir. Bunu önleyen bir hüküm yasalarımızda mevcud değildir. Bu duruma göre, alacaklının dayanışmalı borçlulardan birini yada bir kaçını seçip onlara karşı alacak davası açarak ödetme kararı alması eğer borç ödenmemişse diğer sorumlu hakkında da alacağın tümü için alacak davası açmasını engellemez. Çünkü alacaklının tatmini oranında borç sona erer. Bu durumda mahkemece önceden ödetilmesine karar verilen bu miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla tahsile karar verilmesi gerekir. Davacı tarafından ...A.Ş. hakkında da aynı konuda hüküm verildiği, ancak şirketin tasfiye halinde bulunduğu belirtilerek davalı ... hakkında dava açılmış aynı hüküm davalı ... hakkında da kurulmuş olup mahkemece mükerer tahsile yolaçmamak için "tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydı ile" tahsile karar verilmesi gerekirken bu ibarenin yazılmamış olması bozma sebebi ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı karar düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. ve 2. bentlerinin silinerek yerine, "1-Tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla 2.218,72 TL kıdem tazminatının 31.12.2007 fesih tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2-Tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla 989,47 TL ihbar tazminatının 29.3.2012 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 17.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.