11. Hukuk Dairesi 2017/665 E. , 2018/6864 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 31/10/2016 tarih ve 2014/1051-2016/844 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili nezdinde sigortalı bulunan emtianın davalılar tarafından İtalya"ya taşınması sırasında çalındığını, sigortalısına ödediği hasar bedelinin, davalılardan rücuen tahsili için açtıkları davanın kabul edildiğini, ancak bu davada faize hükmedilmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava tarihinden geriye doğru 1 yıllık süre için 25.000 TL temerrüt faizi alacağının faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen davada 11.08.2013 ila 11.08.2014 tarihleri arasında işlemiş faiz alacağını da talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı, zamanaşımı def"inde bulunarak esas ve birleşen davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca rücuen tazminat talebine konu ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2009/653 Esas sayılı 02/04/2012 tarihli ilk kararının huzurdaki davanın davalıları tarafından da temyiz edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin davalıların tüm temyiz itirazlarını reddettiği, aynı davalıların karar düzeltme talebinde bulundukları, karar düzeltme taleplerinin de reddedildiği, dosyasının temyiz aşamasının beklenmesine gerek olmadığı, temerrüt faizinin borçlunun temerrüde düştüğü tarihten, asıl alacağın tahsil edildiği tarihe kadar işlemeye devam edeceği, asıl davanın açıldığı tarihte esas alacağın henüz ödenmediği, temerrüt halinin devam ettiği, davacının davanın açıldığı tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi olan bir yıllık süre için temerrüt faizi isteyebileceği ancak rücuen tazminat talebine konu davada verilen hükmü ilamlı icra yoluyla takibe koyarak faiz isteme hakkına sahip olduğu, bu nedenle ilamların icrası yolu ile istenebilecek faiz alacağı yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 08/06/2011-02/04/2012 tarihleri arasındaki dönem için hesaplanan 22.445,41 TL işlemiş avans faizi alacağının faizsiz olarak davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair talebin hukuki yarar bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle reddine, birleşen davada faiz alacağı talep edilen dönem ilam tarihinden sonra olduğundan ve ... 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nin hükmü davacı ile huzurdaki davalılar yönünden kesinleşmiş olduğundan birleşen davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.187,75 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.