Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6907
Karar No: 2018/72
Karar Tarihi: 09.01.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/6907 Esas 2018/72 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/6907 E.  ,  2018/72 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 16.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, kadastral parselin ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı Hazine vekili, 1342 (2027) parsel sayılı taşınmazın, 175,39 m²"lik kısmının devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve Hazine adına ihdası gereken yerlerden olduğu halde ...Büyükşehir Belediyesi adına ihdasen tescil edilip, adı geçen belediyece yapılan imar uygulaması sonucu kamu alanında kullanılmak üzere terkin edildiğini, anılan 175,39 m2"lik kısım üzerine de 4995 ada, 2 sayılı imar parselinin oluşturulduğunu; ancak, belirtilen şuyulandırma işleminin ve öncesinde aynı bölgede ... Belediyesince yapılmış olan 37 no"lu imar düzenlemesinin idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek 4995 ada, 2 sayılı imar parselinin 175,39 m2"lik binmeli alana isabet eden kısmının tapusunun iptali ve Hazine adına tesciliyle tapu kayıtlarının eski hale iadesini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hükmü davacı vekili ve davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
    1-Mahkeme kararı, hükmü temyiz eden davalı ... Belediyesi vekiline 04.03.2015 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur.
    HUMK"nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz istemine gelince;
    Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
    O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
    Öte yandan; çekişmeli taşınmazın Belediye sınırları içerisinde ve kadastro sırasında tespit dışı bırakılan yer olduğunun belirlenmesi halinde, 1966 yılında yürürlüğe giren 775 sayılı Kanunun 3/2 maddesinde öngörülen belediyeye devri gerekli taşınmazlardan olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet kanun gereğince belediyeye devri gereken yerlerden olduğu tespit edilirse, Hazinenin taşınmazda mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı gözetilerek Hazinenin davasının reddine karar verilmesi, diğer taraftan; 775 sayılı Kanunun 3. maddesi her ne kadar 19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Kanun ile ilga edilmiş ise de bu tarihten önce doğmuş olan haklara etkili olmayacağı, bir başka ifadeyle kazanılmış hakkın korunması gerektiği tartışmasızdır. Ayrıca kapanmış yollar bakımından da 3194 sayılı Kanunun 17. maddesi hükmü uyarınca belediye adına tescilin öngörüldüğü ve 2644 sayılı Tapu Kanununun 21. maddesi hükmünün de kapanmış yolların içinde bulunduğu tüzel kişi adına tescili gerektiğini düzenlediği gözden uzak tutulmamalıdır.
    Somut olaya gelince; ... Belediyesi tarafından yapılan 37 no"lu imar düzenlemesi ile sonrasında ...Büyükşehir Belediyesi"nin yaptığı şuyulandırma işlemlerinin idari yargı yerinde iptal edildiği ve bu kararların kesinleştiği; daha sonra dava konusu yerin yeni kurulan ...Belediyesi sınırları içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak, mahallinde yapılan uygulama sonucu alınan teknik bilirkişi rapor ve krokisinde dava konusu alanın niteliği üzerinde yeterince durulmadığı gibi, çekişmeli 1342 (2027) sayılı kök parselinin tescil beyannamesinde 146 sayılı kadastral parselin yola terkinden ihdas edildiği belirtilmesine rağmen bu konuda değerlendirmede de bulunulmamıştır. Ayrıca mahkemece de, 775 Sayılı Yasanın mülga 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından yeterli araştırma ve soruşturma da yapılmamıştır.
    O halde; dava konusu alanın hangi tarihte belediye veya mücavir saha içerisine alındığının belirlenmesi, dava konusu alana ilişkin kadastral pafta ile ilk ve ikinci imar uygulamasıyla konumlarını gösterir imar krokileri ile 146 sayılı kadastral parselin tedavüllü tapu kayıtları ve dayanakları olan belgeler de getirtilerek şuyulandırma işlemleri öncesi ve sonrası niteliklerinin (ilk uygulama ve ikinci uygulama öncesi ve sonrası nitelikleri, nereden ihdas ile oluşturulduğu, vs) şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi, raporlardaki çelişkilerin giderilmesi, 775 sayılı yasanın mülga 3. maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, başka bir ifadeyle dava konusu taşınmazın belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığının net bir şekilde saptanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturmayla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı ... Belediyesi vekilinin süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, (2.) bentte açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 09.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi