17. Hukuk Dairesi 2016/15881 E. , 2019/8838 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin 26/05/2009 tarihinde Meslek Yüksekokulu yurt binası yanında yürüdüğü esnada davalıların sürücüsü, maliki, ZMSS"si olduğu aracın sürücüsünün geri geri gittiği esnada acemiliğinden dolayı direksiyon hakimiyetini kaybederek müvekkiline çarptığını, müvekkilinin araç ile duvar arasına sıkışarak çok ciddi şekilde yaralandığını, hayati tehlike geçirmesine sebebiyet verdiğini, bu kaza nedeniyle müvekkilinin akciğer, mide ve karaciğerinin parçalandığını, vücudunda büyük kemik kırıkları olduğunu belirterek, şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin uğradığı manevi zararlarına karşılık olmak üzere 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ... ve ..."den müştereken ve müteselsilen tahsilini, yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekaletin davalılardan tahmilini dava ve talep etmiştir.
Davalılar davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak davanın kısmen kabulü ile 4.744,17 TL geçici iş göremezlik nedeni ile tazminatın kaza tarihi olan 26/05/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve
müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının SGK tarafından karşılanmayan yolluk, konaklama gideri olarak 10.000,00 TL tazminatın kaza tarihi olan 26/05/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının 5.000,00 TL sürekli maluliyet tazminatı talebinin reddine, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26/05/2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... ve ... müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davacı vekili, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın fazla olduğu görülmüş
ve hakkaniyete uygun manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ve davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 15,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ile ... geri verilmesine, 02/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.