14. Ceza Dairesi 2018/69 E. , 2018/5737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı (iki kez), çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Sanığın çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, iki kez çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından mahkumiyetine dair Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 14.03.2017 gün ve 2016/393 Esas, 2017/95 Karar sayılı hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddine
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında mağdure ..."ye yönelik kişiyi hürryetinden yoksun kılma eylemi nedeniyle kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmedilen cezanın miktar ve türü gözetildiğinde, 5271 sayılı CMK"nın 286/2-a maddesi uyarınca, ilk derece mahkemelerinden verilen beş yıl veya daha az hapis cezaları ile miktarı ne olursa olsun adli para cezalarına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararlarının temyizi mümkün olmadığından, katılan vekiliyle sanık müdafiin anılan hükme ilişkin temyiz isteminin aynı Kanunun 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında mağdure Hasret"e yönelik eylemleri nedeniyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri ile katılan vekiliyle sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf isteminin esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, katılan vekiliyle sanık müdafiinin temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 302/1 madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında mağdureler ... ve ... yönelik eylemleri nedeniyle çocuğun basit cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Olay günü sanığın bakkalına gelen mağdure ... raftan malzeme aldığı sırada arkasından gelerek üç-dört saniye cinsel organını sıktığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla; mevcut haliyle sanığın eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK"nın 103/1-c.2. maddesine göre cezalandırılması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 103/1-c.1. maddesi ile uygulama yapılması karşısında hükmün bozulması gerekirken, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi,
5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesinin "Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" şeklinde olduğu, iddianamede sanık hakkında mağdure ..."ye yönelik iddianamede anlatılan ve dava konusu yapılan eylemi dışındaki eylemlerin de mahkemece kabul edilip sanığa TCK"nın 103/4. ve 43/1. maddelerinden ek savunma verilerek cezasının artırılması şeklinde kurulan ilk derece mahkemesinin mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 230/1-b. maddesine aykırı olması nedeniyle istinaf başvurularının kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde anılan hükümlere yönelik istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi suretiyle aynı Kanunun 289/1-g. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesi"nin 29.09.2017 gün ve 2017/1126 Esas, 2017/1157 Karar sayılı vaki istinaf başvurularının esastan reddine dair kurulan hükmün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.