14. Hukuk Dairesi 2017/5010 E. , 2018/66 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.08.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı ... vekili ve ... vasisi ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, 923 Ada 30 ve 31 Parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Davalı, ... vekili 923 Ada 31 Parselde 50 metrelik yerin imar yolu amacıyla 1988-1999 yıllarında kamulaştırma yoluyla edinildiğini, bu yerin fiilen imar yolu olarak kullanıldığını buranın ortaklığın giderilmesi davasına konu edilemeyeceğini beyan etmiştir
Mahkemece, davanın kabulü ile satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, bir kısım davalılar ve davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazda kamulaştırma şerhi bulunduğu takdirde kamulaştırma belgeleri getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediği araştırılmalı, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacıya uygun bir süre verilerek taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK"nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir.
Somut olayda; Dava konusu 923 Ada 30 ve 31 Parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması ile kayıtlarının kapatıldığı yeni parsellerin oluştuğu anlaşıldığından, işlerliğini yitiren pasif gözüken tapu kayıtları üzerinden, hüküm kurulması doğru değildir.
Öte yandan dava konusu 923 Ada 31 Parsel sayılı taşınmaz kaydında mevcut kamulaştırma şerhi nedeniyle kamulaştırmaya ilişkin belgelerin getirtilerek kamulaştırma işlemlerinin kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılması, kamulaştırma kesinleşmişse kamulaştırılan kısmın ifrazı için davacı tarafa uygun bir süre verilmesi ve taşınmazın kalan kısmının ortaklığının giderilmesine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.