3. Ceza Dairesi 2019/13778 E. , 2019/17221 K.
"İçtihat Metni" Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 87/3, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2010 tarihli ve 2009/91 Esas, 2010/1032 Karar sayılı kararının 25.02.2011 tarihinde kesinleşmesini müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içerisinde 30.03.2013 tarihinde işlediği kasıtlı suçtan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine, hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Kanun"un 86/1, 87/3, 31/3 ve 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis hapis cezası ile cezalandırılmasına, cezasının 5237 sayılı Kanun"un 51. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli ve 2014/37 Esas, 2014/656 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 19.07.2019 tarihli ve 2019/10241 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.08.2019 tarihli ve 2019/80680 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1) Suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan 10 ay kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan, “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki hüküm uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde,
2) Kabule göre de; 5271 sayılı Kanun"un 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenlemeye göre, suça sürüklenen çocuğun kasten suç işlediğinin ihbarı üzerine Mahkemesince 08.12.2010 tarihli hükmün açıklanması gerekirken, yazılı şekilde 5237 sayılı Kanun"un 51. maddesi gereğince erteleme kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararların bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Mağdurdaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarını hafif (1.) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun kabul edilmesine göre, 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre cezanın yarısına kadar artırılabileceğinin öngörülmesi, adli tıp kriterlerinde de kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarını etkileme derecelerinin hafif (1. derece), orta (2. ve 3. derece) ve ağır (4., 5. ve 6. derece) olarak sınıflandırılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesi uyarınca kırığın hayat fonksiyonlarına etkisi dikkate alınarak makul oranda bir artırım yapılması gerekirken, 5237 sayılı TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesini ihlal edecek şekilde (1/2) oranında artırım yapılmak suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini, hususunun da bozma sebebi yapılıp yapılmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, takdir hakkı kullanıldıktan sonra diğer kanun yararına bozma istemlerinin incelenmesine, 30.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.