6. Hukuk Dairesi 2015/5062 E. , 2016/2562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kira sözleşmesinin iptali/feshi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira sözleşmesinin iptali/feshi davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, kira sözleşmenin iptali, ödenen kira bedeli ve verilen teminat senetlerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, kira sözleşmesinin iptali ile teminat senetlerinin iadesine, ödenen kira bedelinin iadesi isteminin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde;Davalı ile müvekkili şirket arasında 25.03.2012 tarihinde düzenlenen kira sözleşmesinin Kiralanan Yer başlıklı 2. maddesinde kiralanan taşınmazın evsafı belirtilerek, her bir katın kaç m²"den ibaret olduğunun açıkça yazıldığını ancak taşınmazın, kira sözleşmesinde belirtilen evsaflarda olmadığının taraflarınca belirlendiğini, taşınmazın sözleşmede belirtilen evsaflara uygun hale getirilmesi için tadilat gerektiğini bu durumun davalıya bildirildiğini, ancak davalının taşınmazın gezilip görüldükten sonra kira kontratı imzalandığını beyanla tadilat yapılmayacağını bildirdiğini, taşınmazın bu haliyle müvekkilinin bir işine yaramayacağından ve sözleşmede yazan evsafları karşılamadığından taşınmazı bu şekilde kabul etmelerinin mümkün olmadığını;Sözleşmenin 4.1 maddesinde kira bedelinin aylık olarak ödeneceğinin açık olduğu ancak 4.2 maddesinin sözleşmenin 4.1 maddesi ile çeliştiğini,davalı ile bu hususta herhangi bir mutabakata varılmadığını, davalının bu maddeyi kötüniyetle yazdığını ve bu durumun müvekkil şirketin gözünden kaçtığını, kontratın 4.2 maddesini kabul etmediklerini; Kontratın 3. maddesinde sözleşmenin 01.04.2012 tarihi itibariyle hüküm ifade edeceğini belirtildiğini, müvekkil şirketin bu tarihten önce 28.03.2012 tarihinde davalı şirkete izah edilen durumları bildirir ihbarname gönderdiğini, işbu ihbarname ile müvekkili şirket tarafından yasal süresi içinde , kontrat yürürlüğe girmeden cayma hakkının kullanıldığını ve taşınmazı kiralamaktan vazgeçildiğinin davalıya bildirildiğini, gönderilen ihbarnamede ayrıca davalıya Nisan ayı kira bedeli olarak nakden ve defaten verilen 1.000 TL ile kira bedelinin, teminatı olarak teslim edilen senetlerin de iadesinin talep edildiğini ancak bu para ve senetlerin müvekkili şirkete iade edilmediğini beyanla kira sözleşmesinin iptaline, ödenen 1.000 TL tutarlı Nisan 2012 ayı kira bedeli ile teminat senetlerinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili ise davacı şirket yetkililerinin kiralamadan önce kiralananı gezip gördüklerini, taşınmazın evsafları görüldükten sonra kira sözleşmesinin imzalandığını; Sözleşmenin 4.1 ve 4.2 maddeleri arasında çelişki bulunmadığını, davacının basiretli davramasının zorunlu olduğunu, sözleşmede tek taraflı olarak yazılmış, mutabakat dışı veya sonradan eklenen hiçbir madde bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemec, kiralanan bağımsız bölümün projesindeki ölçülerine uygun biçimde kiracıya teslim edilmediği,davacının sözleşmeyi bu sebepten feshetmesinin uygun olduğundan bahisle sözleşmenin iptaline, davacının davalıya teminat olarak verdiği vadesi belirsiz, lehtarı gösterilmeyen 10.000,00 TL, 50.000,00 TL, 50.000,00 TL miktarında 3 adet teminat senedinin davacıya iadesine; Davacı 1.000,00 TL ödediğini ispatlayamadığından alacağa ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin 6098 sayılı Borçlar Kanunu"nun 27.maddesi (818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 20.maddesi) hükmüne aykırı olduğunu söyleyebilmek için konusunun imkansız veya gayri muhik ya da ahlaka adaba ve kanunun emredici hükümlerine aykırı olması gerekir. Bu unsurların saptanması halinde akit mutlak butlanla batıl olup, sözleşme başından itibaren geçersiz olur. Yine sözleşmenin gabin, hata, hile, ikrah altında yapıldığı iddiası var ise, sözleşmenin iptalini ya da feshi talep edilebilir. (B.K. 21, 24, 28, 30.maddeleri) Davacı, kiralanan taşınmazın belirtilen evsafları karşılamadığı, kira sözleşmesine mutabakat dışı maddeler eklenmiş olduğu gerekçesiyle sözleşmenin iptalini talep etmiş ise de; Kira akdinin tarafların özgür iradeleri ile kurulduğu, konusunun ve koşullarının belirlendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen Borçlar Kanunu hükümlerine göre akdin feshini, iptalini, sözleşmeden dönmeyi gerektirir bir husus, haklı bir neden bulunmamaktadır. Davada dayanılan kira sözleşmesi ayaktadır ve geçerliliğini sürdürmektedir. Bu durumda, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma kapsamına göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.