Sahte fatura düzenleme - Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7806 Esas 2019/9645 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7806
Karar No: 2019/9645
Karar Tarihi: 18.12.2019

Sahte fatura düzenleme - Defter ve belge gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/7806 Esas 2019/9645 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sahte fatura düzenleyerek ve defter-belge gizleyerek suç işleyen sanığın mahkum edilmesine karar verdi. Ancak, aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenlemenin zincirleme suç oluşturduğu ve cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiği konusunda eksiklikler bulunduğu belirtildi. Bu nedenle, TCK'nin 43. maddesi hükümleri göz önünde bulundurulmadan cezanın tayini isabetsizdi. Ayrıca, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi gereğince, cezanın infazı tamamlanana kadar yoksun bırakılması gerektiği konusunda da hatalı bir değerlendirme yapıldığı vurgulandı. Mahkeme, yargılama sürecinin hukuka uygun şekilde yapıldığı, delillerin tartışılarak vicdani kanaatle karara bağlandığı ve hükümlerde bir aykırılık bulunmadığı sonucuna vardı. Bu nedenle, sanığın temyiz nedenleri reddedilerek kararın onanmasına karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri TCK'nin 43. ve 53. maddeleridir. Bu maddeler, zincirleme suç kavramını ve cezanın infazı konusunu düzenlemektedir.

11. Ceza Dairesi 2016/7806 E. , 2019/9645 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme, Defter ve belge gizleme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sahte fatura düzenleme suçunda aynı takvim yılı içinde birden fazla sahte fatura düzenleme eyleminin zincirleme suç oluşturması nedeniyle TCK"nin 43. maddesi hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi suretiyle eksik ceza tayini isabetsizliği aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan alt soy dışındaki diğer haklardan, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılması gerektiğinin gözetilmemesinin, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı iptal hükmü ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, 18.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.