Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/26147
Karar No: 2018/5331
Karar Tarihi: 15.03.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/26147 Esas 2018/5331 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2017/26147 E.  ,  2018/5331 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 14. İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalılar ...İnş. Tic. ve San. A.Ş. avukatı ... avukatı ve... İnş. Tic. Ltd. Şti. avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davalılar tarafın istinaf kanun yolu başvuru talebinin HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KABULÜ ile, ... 14. İş Mahkemesi"nin 09/11/2016 tarih, 2015/623 Esas, 2016/806 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
    Açılmış bulunan davanın REDDİNE, karar vermiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi"nin kararı süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacı işçinin davalı işverenlerin 3. Boğaz Köprüsü"ndeki işinde çalıştığını, İşin görüldüğü yerin 3. Boğaz Köprüsü İnşaatı/Sarıyer olduğunu, davacı işçinin davalı işverenlikte yatılı olarak kaldığını,...İnşaat Tic. Ltd. Şti. ile... S.P.A. Türkiye Şubesi adlı davalı şirketlerin adi ortaklık kurarak 3. Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu Projesinin ihalesini almış olduklarını, bu iki işverenin yapılan iş kapsamında asıl işverenler olduğunu,... İnşaat Tic. Ltd. Şti. isimli diğer davalının ise alt işveren pozisyonunda olduğunu, davacı işçiye ödenmesi gereken ücret ve tazminatlardan her üç şirketin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu, davacı İşçinin iş sözleşmesinin işin sona ermesi gerekçesiyle feshedildiğini, usule uygun olmayan fesih bildirimiyle feshin son çare olması ilkesinin de ihlal edilmiş olduğunu iddia ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı...A.Ş. vekili, davacı işçinin davalı şirketin ortağı bulunduğu adi ortaklığın çalışanı olmadığını, davacı işçiyi istihdam eden işverenin dava dilekçesinde de belirtildiği gibi... İnşaat Tic. Ltd. Şti. olduğunu, davalı şirketin ortağı bulunduğu İCA ... Adi Ortaklığı ile diğer davalı şirket arasında iddia edilenin aksine asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığını, davalı şirketin... İnşaat Tic. Ltd. Şti. işçilerine karşı herhangi bir sorumluluğunun olmayacağını, davalı şirketin ortağı bulunduğu adi ortaklık ile... İnşaat Tic. Ltd. Şti. arasındaki sözleşmesel ilişkinin fiilen sona erdiğini, hal böyle iken işe iade isteminin davalı şirket tarafından karşılanamayacağını beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ...P.A. vekili, davacı işçinin işvereni... İnşaat. Tic. Ltd. Şti. ile davalı şirketin ortağı bulunduğu adi ortaklığın arasında asıl - alt işveren ilişkisi bulunmadığım, bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulen reddedilmesi gerektiğini, davacı işçinin davalı şirketin ortağı olduğu adi ortaklığın çalışanı olmadığını, adi ortakiık ile davacı işçi arasında sözleşmesel bir iş ilişkisi bulunmadığını, davacı işçinin işvereninin diğer davalı ... Tic. Ltd. Şti. olduğunu, bu şirket ile İCA İçtaş... Adi Ortaklığı arasında asıl işveren - alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davalı şirketin ortağı bulunduğu adi ortaklığın işin ytirütümü ile ilgili olarak işin sevk ve idaresi veya işin genel olarak denetimi gibi bir sorumluluğu bulunmadığını beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Tic. Ltd. Şti. vekili, davacı işçinin haksız olarak talep ettiği alacak kalemlerinin her biri için zamanaşımı, husumet, derdestlik, dava şartı yokluğu ilk itirazında bulunduklarını, davacı işçinin davalı şirket bünyesinde belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, belirli süreli iş sözleşmesine konu olan işin bitimiyle birlikte iş akdinin süre sonunda sona erdiğini, davacı işçi ile davalı şirket arasında imzalanan iş sözleşmesinde sözleşmenin belirli süreli olduğunun, işin konusunun ve sözleşmenin iş bitiminde sona ereceğinin açıkça yazılı olduğunu, sözleşmenin 3.2 maddesinde "sözleşmenin bitiş tarihinde önccdcn herhangi bir bildirime gerek kalmaksızın sözleşme kendiliğinden sona erer" hükmü bulunduğunu, davacının bu hususu kendi rızasıyla kabul ettiğini,davacı işçiye fesihten önce iş bitiminde sözleşmenin sona ereceğinin bildirildiğini, ancak davacı işçinin fesih bildirimini imzalamaktan imtina ettiğini, bu durumun tutanak altına alındığını, davacı tarafın feshin şekline ilişkin bütün iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ortada ihbara lüzum olmaksızın kendiliğinden sona erebilecek bir sözleşme olduğu halde davalı şirketin davacı işçiye ihbarda bulunduğunu beyan ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    İlk derece mahkemesince, Davalılar...ile... S.P.A. unvanlı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık Davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklık ile davalı ... arasındaki sözleşme ilişkisinin İş Kanunu"nun 2. maddesinde tanımlanan asıl işveren alt işveren ilişkisi ve/veya anahtar teslimi iş olarak nitelendirilemeyeceği, işin sevk ve idaresinin davalı adi ortaklığa ait olduğu, gerçek işveren sıfatının davalılar...ile... S.P.A unvanlı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığa ait olduğu ve davacının bu davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın işçisi sayılması gerektiği, davacının işçisi sayıldığı davalılar...ile... S.P.A unvanlı adi ortaklık tarafından yapılan yazılı bir fesih bildiriminin dosya kapsamında bulunmadığı, bu nedenle dava konusu feshin şekil yönünde geçersiz olduğu, şirketler tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından yada işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir fesih nedenin bu adi ortaklık tarafından ortaya konulamadığı, davalı şirketlerin oluşturduğu adi ortaklığın gerçek işveren olduğu ve davalı şirketler nezdinde yürütülen Kuzey Marmara Otoyolu inşaatı işinin sona ermesinin söz konusu olmadığı, bu nedenlerle dava konusu fesih işleminin usul şekil ve esas yönünden geçerli olmadığı, bu davalı şirketlerin gerek Türkiye"de gerekse diğer bölge ülkelerinde yürüttüğü halihazırda devam eden birçok inşaat işinin olduğu, adi ortaklık olarak üstlendikleri ... arasında yaklaşık 115 km otoyol ve bağlantı yolu ile 3. Boğaz Köprüsü inşaatının henüz tamamlanmadığı, 1 ve 2 numaralı davalı şirketlerin karayolu inşaatı, metro inşaatı, havalimanı inşaatı, liman İnşaatı, marina İnşaatı, yüksek hızlı tren projesi, yol ve köprü inşaatı, yüksek kapasiteli enerji santrali, akıllı bina, iş merkezi, turizm tesisi, sulama sistemi inşaatı, kamu binası, toplu konut, sağlık tesisi, üniversite ve okul inşaatı gibi pek çok projeyi yürütmekte olduğu, soğuk demir ustası olarak diğer inşaatlarda görevlendirilebilecek anlaşılan davacı işçinin istihdamına yönelik herhangi bir çaba harcanmadığı anlaşılmakla; Mahkememizce davacının işçisi sayıldığı davalılar...ile... S.P.A unvanlı adi ortaklık tarafından yapılan feshin ölçülü olmadığı ve geçerli nedenlere dayanmadığı sonucuna varılarak, davanın kabulüne, işverence yapılan feshin geçersizliğineve davacının aynı konum ile ...ve..." deki işine iadesine, mali yönden tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğuna karar vermek gerekmiş ancak kısa kararı tefhim eden hakimin aşağıda belirtildiği üzrere görevden uzaklaştırılması, gerekçeli kararın tarafından yazılmasına rağmen tefhim edilen kısa kararda değişiklik yapılamayacağından, önceki kısa karar gibi Davanın kabulü ile; işverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının aynı işçi statüsü ile... İnşaat Ticaret Limited Şirketi´ndeki işine iadesine, mali yönden her üç davalının müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiştir.
    D) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
    Bölge adliye mahkemesince, Somut olayda davacının 14/07/2014 başlangıç tarihli, 13/11/2015 bitiş tarihli üretim personeli iş sözleşmesinin bulunduğu, belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışan işçinin iş güvencesinden yararlanamayacağı, işe iade davası açamayacağı, davacıya 08/10/2015 tarihli ihbarname ile başlangıç ve bitiş süreleri belli sözleşmenin 13/11/2015 tarihinde sona ereceğinin hatırlatıldığı, davacının sadece bu işe münhasıran işe alındığının anlaşıldığı, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yargılamada eksiklik bulunmamakla birlikte, kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği, bu durumun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşılmakla, yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına ve açılmış bulunan davanın reddine karar verilmiştir.
    E) Temyiz başvurusu :
    Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.
    F) Gerekçe:
    İstinaf incelemesi yapılan Bölge Adliye Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi hatalıdır. Kuzey Marmara Otoyolu projesini üstlenen...ile... S.P.A Adi ortaklığının aldığı işin bir bölümünü davalı ... Tic. Ltd. Şti."ne verdiği, ...-... S.P.A. Adi ortaklığının asıl işveren,... Inşaat Tic. Ltd.Şti"nin alt işveren olup, davacının... şirketinin işçisi olduğu, adi ortaklık ile... Şirketi arasındaki ilişkinin muvazaya dayandığına ilişkin delil bulunmadığı, davacının dahi dava dilekçesinde taraflar arasındaki ilişkinin asıl-alt işveren ilişkisi olduğunu belirttiği, davacının belirsiz süreli hizmet akti ile çalıştığı bu itibarla davacının alt işveren... şirketine iadesine ve mali haklardan asıl işverenlerin ve alt işverenin sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile karar verilmesi hatalıdır.
    İlk derece mahkemesi kararında ise gerekçe ve hüküm arasında çelişki vardır. Gerekçe - hüküm çelişkisi, 10.04.1992 gün ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olup, salt bu aykırılık bozma sebebidir.
    Bu husus 6100 sayılı HMK.nun 298/2. maddesinde de “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” şeklinde özellikle düzenlenmiştir.
    Mahkemece hüküm gerekçesinde bir yandan “…Alınan bilirkişi raporu doğrultusunda takdiri indirim yapılarak ve davalıların sorumlu oldukları dönemler dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.” denirken diğer yandan fazla mesai alacağı talebinin takdiri indirim yapılmadan hüküm altına alınması suretiyle karar gerekçesinde kendi içerisinde çelişki yaratılmıştır. Açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması hatalıdır. Ayrıca davacının hizmet akdi niteliği itibarı ile belirsiz sürelidir.
    4857 sayılı İş Yasasının 20/3 maddesi ve 6100 sayılı HMK.’un 373/2. maddeleri uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
    G) Sonuç: Yukarıda açıklanan gerekçe ile ;
    1. Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2. Davalı tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının davalı alt işveren... İNŞAAT TİC. LTD. ŞTİ. işyerindeki işine İŞE İADESİNE, mali yönden her üç davalının müştereken ve müteselsilen sorumluluğuna,
    4. Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    5. Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    6. Alınması gereken 35,90 TL karar - ilam harcından davacının yatırdığı 27,70 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar - ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    7. Davacının yaptığı 238,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, gider avansından kullanılmayan miktarların istekleri halinde ilgililere iadesine,
    8. Davacı vekil ile temsil edildiğinden, karar tarihindeki AAÜT uyarınca belirlenen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
    9. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine,
    10. Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15.03.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi