15. Ceza Dairesi 2019/4384 E. , 2020/9849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Sanık ... hakkında; TCK’nın 157/1, 52/1-2-4, 53 ve 51. maddeleri gereğince erteli mahkumiyet
Sanık ... hakkında; TCK’nın 157/1, 52/1-2-4, 53 ve 51. maddeleri gereğince erteli mahkumiyet
Sanık ... hakkında; TCK’nın 157/1, 39/2, 52/1-2-4, 53 ve 51. maddeleri gereğince erteli mahkumiyet
Suça sürüklenen çocuk ... hakkında; TCK’nın 157/1, 31/3, 52/1-2-4 ve 51. maddeleri gereğince erteli mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanıklar ..., ..., ... ile suça sürüklenen çocuk ...’in mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık ... müdafii, sanıklar ... ve ... ile suça sürüklenen çocuk ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıkların ve suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçun, uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, bozma sonrası dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdii edildiği ancak; taraflar arasında uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Sanıklar ve suça sürüklenen çocuğun birlikte ucuza altın olduğu konusunda katılanı hileli hareketlerle kandırıp, 20.000TL parasını alarak, haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerlerine atılı dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda;
1) Suça sürüklenen çocuk ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihi itibariyle 15 yaşını doldurup 18 yaşını doldurmayan suça sürüklenen çocuğa yüklenen “dolandırıcılık” suçunun yasa maddesinde öngörülen cezalarının türü ve üst sınırı itibariyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddelerinde belirlenen 7 yıl 12 aylık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2) Sanıklar ... ve ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ... ile ...’ın, kendilerine tefhim edilen hükümleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra temyiz ettikleri ancak, mahkemece hükmün tefhim edildiği sırada, temyiz süresinin 15 gün olduğu belirtilerek sanıkların yanıltıldığı, bu nedenle de sanıkların yanıltmadan yararlanarak, hükümleri süresinde temyiz ettikleri değerlendirilerek yapılan incelemede;
Sanıklar savunması, katılan beyanı, tanıklar beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, sanıkların eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar ... ve ...’ın; cezalandırılmalarına yeterli delil bulunmadığına, eksik incelemeyle karar verildiğine, lehe hükümlerin uygulanmadığına ilişkin ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
3) Sanık ... hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanı, tanıklar beyanı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın eyleminin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında TCK"nın 53. maddesinin 4. fıkrası hükmüne aykırı olarak aynı maddenin 1. fıkrasındaki hak yoksunluklarına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün D fıkrasının g bendinde yer alan; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.