7. Hukuk Dairesi 2013/13153 E. , 2014/503 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Bakırköy 14. İş Mahkemesi
Tarihi : 21/01/2013
Numarası : 2011/182-2013/26
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı-karşı davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı-karşı davalı işçi işyerinde üretim bölümü işçisi olarak çalıştığını sigorta primlerinin eksik yatırılması, gerekse fazla mesai alacaklarının ödenmemesi nedeniyle iş akdini haklı olarak feshettiğini belirterek kıdem tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı işveren davacının istifa ettiğini ve ibraname verdiğini, şirketten ayrılma gerekçesinin de C.. Ç. Şirketine kiralamış olduğu makineleri ile çalışmaya başlamış olması olduğunu bildirerek asıl davanın reddini, karşı davada ise haksız fesihten dolayı davacıdan ihbar tazminatının tahsilini istemiştir.
Mahkemece, ibra edilen alacaklar arasında kıdem tazminatının zikredilmediği, diğer alacaklar yönünden ise miktar içermediği dikkate alındığında, ibranamenin geçerli görülmediği, davacının ödenmeyen fazla mesai alacağı nedeniyle haklı nedenlerle iş akdinin feshettiği bu nedenle davacının kıdem tazminatına hak kazandığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne, karşı dava yönünden ise davalı işçinin haklı nedenle sözleşmeyi feshetmiş olduğundan karşı davada talep edilen ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında, iş ilişkisinin işçinin istifası ile sona erip ermediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı, karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren, bozucu yenilik doğuran bir haktır.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir.
İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde, gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez.
İşçinin haklı nedenle derhal fesih nedenleri mevcut olduğu ve buna uygun biçimde bir fesih yoluna gideceği sırada iradesi fesada uğratılarak işverence istifa dilekçesi alınması durumunda da istifaya geçerlilik tanınması doğru olmaz. Bu durumda işçinin haklı olarak sözleşmeyi feshettiği sonucuna varılmalıdır.
İstifa belgesindeki ifadenin genel bir içerik taşıması durumunda, işçinin dava dilekçesinde somut sebepleri belirtmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bu halde de istifanın ardındaki gerçek durum araştırılmalıdır.
Mahkemece davacının ödenmeyen fazla mesai alacağı nedeniyle sözleşmesini haklı nedenle feshettiğinden kıdem tazminatına hak kazandığı kabul edilmiş ve karşı davada talep edilen ihbar tazminatının ise reddine karar verilmiştir. Davacının imzası bulunan istifa ve ibraname başlıklı 01.02.2011 tarihli belgede davacı "özel sebeplerinden dolayı" istifa ettiğini belirtmiştir. Dosya kapsamında dinlenen davacı tanıkları fesihle ilgili bilgilerinin olmadığını belirtirken, davalı tanıkları ise davacının kendi işini kurmak üzere işten ayrıldığını belirtmişlerdir. Davacı "özel sebeplerden" dolayı istifa ettiğini bildirdiğine göre yapılacak iş davacı isticvap edilerek belge altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığını sormak, imza inkarı olur ise imza incelemesi yaptırmak, imzanın davacının eli mahsulü olduğunun anlaşılması halinde herkes fesih sebebi ile bağlı olduğundan ve fesih sebebini sonradan değiştiremeyeceğinden kıdem tazminatı talebinin reddine, karşı davanın kabulüne karar vermek, imzanın davacının eli mahsulü olmadığının anlaşılması halinde ise şimdiki gibi karar vermektir.
Mahkemece bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalı–karşı davacı tarafa iadesine, 16.01.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.