1. Hukuk Dairesi 2015/7432 E. , 2018/808 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, mirasbırakan ...’ün çekişme konusu 373 parsel sayılı taşınmazını torunu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, ...’ın da taşınmazı davalı ...’a yine satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiş yargılama aşamasında talebininin, diğer mirasçıların da davaya dahil edilerek , tapu kaydının iptali ile davacılar adına miras payları oranında tescil yönünde olduğunu belirtmiştir.
Davalı, taşınmazı tapudaki kayda güvenerek bedelini ödemek suretiyle ...’ten satın aldığını, iyi niyetli olduğu için kazanımının korunması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bir kısım mirasçılar için tapu iptal ve tescil istenildiği, davacının kendi payına veya tüm mirasçıların payına yönelik talebinin olmadığı, davacının bir kısım mirasçılar için tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ün maliki olduğu 373 parsel sayılı taşınmazını 09.03.2006 tarihinde torunu olan oğlu ...’nin çocuğu ...’e satış suretiyle devrettiği, ...’ün de 26.03.2013 tarihinde davalı ...’a yine satış suretiyle temlik ettiği, mirasbırakan ...’ün 14.01.2009 tarihinde öldüğü, geride mirasçıları olarak davacı ... ile, dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ile dava dışı torunları ..., ..., ... ve ...’in kaldıkları anlaşılmaktadır.
Bilindiği gibi terekeye ait bir hakla ilgili olarak açılacak davalarda kural olarak; ... 4721 Sayılı Türk Medeni Yasası’nın 701 ve devam eden maddelerine göre elbirliği mülkiyetine tabi olduğunudan yasal istisnalar dışında(örneğin TM Yasası 702/son) tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri veya aynı yasanın 640. maddesine göre terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir.
Ancak dava, halefiyet esasına göre tereke adına değil de kendi miras payı için açılmış ise tüm mirasçıların onayının alınmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay HGK 11.11.2009 T. 2009/1-458 E.N, 2009/498 K.N.)
Muris muvazaası iddiasına dayalı davalarda 01.04.1974 tarih ve 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca; hakkı zedelenen her mirasçı kendi miras payı oranında istekte bulunabileceği gibi; taşınmazın terekeye iadesini, diğer bir deyişle tüm mirasçılar adına iptal ve tescilini de isteyebilir.
Dava dilekçesinin içeriğinden, davacının tapu iptali ile pay oranında adına tescili istendiği halde, sonradan iddiasını genişleterek taşınmazın muris babası adına tescili istenmiştir. Davacı tarafça sonradan iddia genişletilmiş olup, usulüne uygun bir ıslah da yapılmamıştır.Bu durumda dava dilekçesindeki ilk beyana itibar etmek gerekir. Somut olayda, isteğin davacının miras payı oranında adına tescil yönünde olduğunun kabulü gerekir.
Hâl böyle olunca,işin esasına girip yargılamanın sürdürülmesi ve sonuca göre karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Kabule göre de, hukukumuzda dahili dava yoluyla davada taraf olma hususunda yasal bir düzenleme yoktur. Huzurdaki dava ... hasım gösterilerek açılmış olup davaya dahil edilen kişiler bakımından usulünce açılan bir dava yoktur. Mahkemece bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsizdir.
Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.