Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/1730
Karar No: 2015/6658
Karar Tarihi: 24.03.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/1730 Esas 2015/6658 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/1730 E.  ,  2015/6658 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Ticaret Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, alacak

    .... ve ........... ile ...... ve ............... aralarındaki tapu iptali ve tescil, alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ..... Asliye Ticaret Mahkemesi"nden verilen 22.01.2013 gün ve 554/10 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacılar vekili, davalılar ile davacılar arasında 4197 ada 1 parselde .... adına kayıtlı 1543/2399 ve davalı şirket adına kayıtlı 856/2399 paylar için 01.03.2006 tarihli 9.500.000 dolar bedelli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, sözleşmeye göre davalılara yaklaşık 7.422.660 TL ödeme yapıldığını açıklayarak sözleşmeden kaynaklanan bedel ile ayrıca bakiye belirlenecek bedelin uygun mehil içinde vekil edenleri tarafından ödenmesi karşılığında davalılar adına tapu kaydının yaptıkları ödeme oranı dikkate alınarak belirlenecek hisselerinin iptali ile vekil edenleri adına tesciline, olmadığı takdirde sözleşmede belirtilen toplam değer üzerinden yapılan ödemeler dikkate alınarak toplam ödeme miktarı 7.442,660 TL"nin dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davacıların yapması gereken ödemeleri yapmaması sebebiyle vekil edenlerinin zarara uğradığını, ödeme miktarının 7.442.660 TL olmadığını, davacı İbrahim tarafından verilen el yazısı ile düzenlenen belgede ödeme miktarının 4.500.000 dolar olarak belirtildiğini ve 31.12.2009 tarihi itibarıyla vadeye bağlandığını, tapu iptali ve tescil davasının şekle aykırılık sebebiyle, iadesi istenen para borcunun ise bizzat İbrahim tarafından düzenlenen belge ile vadesi 31.12.2009 olarak belirlendiği ve vadeden önce istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkeme, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinin noterde düzenlenmemesi sebebiyle esastan, paranın iadesi isteğinin ise davacı tarafından düzenlenen belgede vadenin 31.12.2009 olarak belirlenmesi ve bu tarihten önce istenemeyeceği, davanın bu tarihten önce açıldığı, vadenin henüz gelmediği gerekçesi ile usul yönünden reddine karar vermiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine hüküm Dairenin 17.04.2012 tarih 2012/2311 esas 2012/2934 karar sayılı ilamı ile tapulu yerin haricen satışının geçersiz olması sebebiyle tapu iptali ve tescil isteğinin yerinde olduğu ancak, kademeli sözleşme gereği ödenen toplam ödeme miktarı 7.442.660 TL.nin dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile tahsili isteği bakımından ise, her ne kadar davalı savunmasında vadenin ibraz ettikleri tutanağa göre 31.12.2009 tarihinde dolduğunu ve bu tarihten önce vade dolmadan dava açılamayacağını ileri sürmüş, kural olarak, her davanın açıldığı tarihteki koşullara ve kurallara göre değerlendirilmesi ilkesi geçerli ise de; yargılama devam ederken tutanakta yazılı vadenin de dolmuş olması ve aradan uzun zaman geçtiği anlaşıldığından mahkemece yukarıdaki açıklamalar karşısında taraf delilleri değerlendirilerek sonucuna göre işin esası ile ilgili bir karar verilmesi gerektiği açıklanarak bedelle ilgili talebin usulden reddi doğru olmadığından bozma sevk edilmiş, davalılar vekilinin karar düzeltme isteği de Dairenin 11.10.2012 tarih 2012/6852 esas 2012/8978 karar sayılı ilamı ile reddedilmiştir.
    Mahkeme tarafından Dairenin bozma ilamına uyulmamış, önceki hükümde direnilmiş, davacılar tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasının esas yönünden reddine, davacılar tarafından açılan geçersiz satış sözleşmesi sebebiyle verilen bedelin iadesi davasında süresi gelmeden açılan davanın usul yönünden reddine yönelik 22.01.2013 tarih 2012/554 esas 2013/10 karar sayılı direnme kararının davacılar vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.01.2014 tarih 2013/8-448 esas 2014/47 karar sayılı ilamı ile usul ve yasaya uygun görülen direnme kararının onanmasına, bozma nedenine göre avukatlık ücreti yönünden temyiz itirazları Daire tarafından incelenmediğinden davacılar vekilinin bu yöne ilişen itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiş, davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 05.11.2014 tarih 2014/8-898 esas 2014/841 karar sayılı ilamı ile reddedilmesi üzerine esasa ilişkin bölüm kesinleşmiş ise de avukatlık ücretine yönelik davacılar vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir.
    Mahkeme hükmünün avukatlık ücretine yönelik olarak sınırlı şekilde yapılan temyiz incelemesinde; Az yukarıda açıklandığı üzere davacılar vekili tarafından kademeli olarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde alacak isteği şeklinde açılan davada tapu iptali ve tescil isteğinin esastan, kademeli alacak isteğinin ise henüz vadesi dolmayan sözleşmeye dayanılması nedeniyle, süresi gelmediğinden usul bakımından reddine karar verilmiştir.
    Davacı, davasında birden fazla talepte bulunuyor ve fakat, asıl talebi kabul edilmediği takdirde yardımcı talebi hakkında karar verilmesini istiyorsa terditli veya kademeli dava söz konusudur. Burada birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş birden çok dava bulunmamaktadır. Terditli davadan davalıya karşı ileri sürülen birden fazla talep arasında bir aslilik-ferilik ilişkisi mevcut bulunmaktadır. Terditli davada, mahkeme öncelikle asıl talebi inceleyecek ve bir kanaate varacaktır. Mahkeme, asıl talebin esastan reddi gerektiği konusunda bir kanaate varmadan, fer’i talebi incelemeye başlayamaz ve hükme bağlayamaz. Görüldüğü gibi burada birbirinden bağımsız iki ayrı talep bulunmamaktadır. Ancak, asıl talep kabul edilmediği takdirde fer’i talep konusunda bir karar verilebilecek tek dava mevcuttur. Terditli açılan davaların niteliği gereği ancak isteklerden biri hakkında hüküm kurulabilmekte olup, tek vekalet ücreti takdir edilir. Ancak davacının talebinin kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi halinde reddedilen miktar bakımından davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmesi mümkündür. Terditli açılan davalar için ayrı ayrı vekalet ücreti takdiri mümkün değildir Hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2.maddesine göre davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunması gerekir.
    Bu durumda Mahkeme gerekçesi ve Daire bozma ilamında da anlaşıldığı üzere kademeli incelenen alacak isteğinin, davacı tarafın dayandığı belgede vadenin henüz gelmediği, şartın gerçekleşmemesi sebebiyle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğine, diğer anlatımla dava ön şart yokluğu sebebiyle reddedildiğine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2.maddesine göre yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde maktuyu geçecek şekilde 87.492,66 TL nisbi avukatlık ücretine hükmedilmiş olması doğru olmamıştır.
    Açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün avukatlık ücretine ilişkin bölümünün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 48,60 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine 24.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi