20. Ceza Dairesi 2018/393 E. , 2018/2929 K.
"İçtihat Metni"
Temyiz incelemesi; sanık ... yönünden duruşmalı olarak; sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğinin süresinden sonra yapıldığı anlaşıldığından 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve CMK"nın 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek sanık ... yönünden ve istemde bulunmayan diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmıştır.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin "27/11/2014, 02/12/2014, 21/12/2014, 24/12/2014, 09/01/2015, 10/01/2015, 15/01/2015, 16/01/2015, 28/01/2015, 01/02/2015, 06/02/2015, 10/02/2015" yerine "27/11/2014, 09/01/2015, 15/01/2015, 10/02/2015, 11/02/2015" olarak yazıldığı görülmüş ise de, bu hususun mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
A-)Sanıklar ....,.... ve ....hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Hükmün sanıklar ve müdafiileri tarafından süresinde temyiz edilmesinden sonra, sanık ..."in Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 25.08.2017 havale tarihli dilekçesindeki “...Temyiz hakkından feragat etmek istiyorum. Dosyamın onanarak gönderilmesini ... arz ederim.” şeklindeki, sanık ..."ın Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 25.08.2016 havale tarihli dilekçesindeki “...cezamın Açık Cezaevine gidebilmem için onaylanmasını istiyorum.” şeklindeki;sanık ..."in ise, 18 yaşını doldurduktan sonra Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü aracılığıyla gönderdiği 19.08.2016 havale tarihli dilekçesindeki “Sayın Başkanım 2015/133 dosya no"lu dosyamın onaylanmasını istiyorum,” şeklindeki taleplerinin temyizden vazgeçme niteliğinde olması nedeniyle, bu sanıklar hakkında Cumhuriyet Savcısının temyiz isteğine yönelik yapılan incelemede;
Sanıklar .... ve.... yönünden TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA,
B-)Sanıklar ...., ..., ...., ...., ... ve Tarık hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Sanık ..."ın tekerrüre esas alınan Kayseri 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/598 esas, 2015/818 karar sayılı mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nın 151/1. maddesinde yazılı mala zarar verme suçu olduğu ve CMK"nın 253. maddesinde 6763 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonrası uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasının ve sanıklar hakkında TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile artırma ve indirme nedenleri tartışılarak yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; Cumhuriyet savcısı, sanıklar müdafiileri ile sanıklar ...., ..., ...., ... ve Tarık"ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükümlerin ONANMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanıklar hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,
C-)Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
27/11/2014 (1.olay), 24/12/2014 (4.olay) ve 06.02.2015 (12.olay) tarihli eylemleri sabit olan sanık hakkında, TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanırken, sabit olmayan 02.12.2014 (2.olay) ve 21/12/2014 (3. olay) tarihli eylemleri de zincirleme suç kapsamında değerlendirilmiş ise de; TCK"nın 43. maddesi uyarınca yapılan artırımın alt sınırdan yapılmış olması karşısında bu husus sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1)Tanık ..."ın, aşamalarda uyuşturucu maddeyi sanık ..."dan almadığına ilişkin beyanları ve diğer deliller karşısında; sanığın savunmasının aksine yaşı küçük ..."a uyuşturucu madde sattığına ilişkin kuşku sınırlarını aşan kesin ve inandırıcı delil bulunmamasına rağmen sanık hakkında TCK.nun 188/3. maddesinin son cümlesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
3-)Sanığın tekerrüre esas alınan Kayseri 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2013/299 esas, 2014/65 karar sayılı mahkûmiyetine konu suçun TCK"nın 106/1. maddesi kapsamında olduğu, 02.12.2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 106. maddesinde tanımı yapılan tehdit suçunun da uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmış olup, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılarak sonucuna göre sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,
D-)Sanıklar ....ve ....hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-)Sanıklar ....ve ....ın 27/11/2014 (1. olay) tarihli eylemleri sabit ise de; 02/12/2014 (2.olay) tarihinde, sanıklar ...., ....ve Gökhan"ın bulunduğu evde yapılan aramada ele geçen maddenin miktarı ve ele geçiriliş şekli nazara alındığında kullanma amacı dışında başka bir amaçla bulundurulduğuna dair delil bulunmaması, arama sırasında evde bulunan ..."nın, üzerinde ele geçen uyuşturucu maddeyi tanımadığı bir şahıstan satın aldığını beyan etmesi karşısında, 02/12/2014 tarihinde ..."da ele geçen maddenin sanıklar ....ve ....tarafından satıldığına ilişkin kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı; 10/01/2015 tarihli, iddianamede 7. olay olarak belirtilen olayda da alıcı şahıslar ... ve ..."nın ele geçen uyuşturucu maddenin kendilerine ait olmadığına dair beyanları, sanık ..."in savunması karşısında; alıcı ...."un yere attığı belirtilen suça konu maddenin sanık ... tarafından satıldığı hususunda kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında; sanık ..."in 02/12/2014 ve 10/01/2015 tarihli; sanık ..."ın ise 02/12/2014 tarihli eylemleri sabit görülerek haklarında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmak suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
2-)Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve E.2014/140; K.2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafiilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık hakkındaki salıverilme taleplerinin reddine,26/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM TUTANAĞI: 26.06.2018 tarihinde verilen bu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ......"in katılımıyla ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat Av. ......nın yokluğunda 05.07.2018 tarihinde, açık olarak okundu.