1. Hukuk Dairesi 2017/4356 E. , 2018/805 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - YIKIM
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden maliki olduğu 3191 parsel sayılı taşınmaza, 1695 parsel sayılı taşınmaz maliki olan davalının yapılanmak ve kullanmak suretiyle fiilen el attığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve tecavüzlü kısmın yıkımına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı ile kardeş çocukları olduklarını, davaya konu 3 katlı taşınmazın yaklaşık 30 yıl önce yapıldığını, binasını davacıya ait taşınmaza bir miktar tecavüz ederek yapılması halinde sınırının düzgün ve geometrik şeklinin de daha uygun olacağını öğrenmesi üzerine annesinden intikal eden 680 parsel sayılı taşınmazdaki payını davacıya bedelsiz devredip, karşılığında 3191 nolu parselin bir kısmını kullandığını, davacının bu duruma izin verdiğini belirterek, öncelikle davanın reddine karar verilmesi, olmaz ise taşkın inşaat hükümlerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davada TMK 725. maddesinin uygulanma yeri bulacağı ve çekişmenin buna göre çözüme kavuşturulacağı, davalının iyiniyet savunmasında bulunmuş olmasının temliken tescil talebini de kapsadığı, tecavüz eden kısmın ifrazının mümkün olduğu, binanın yaklaşık otuz yıl önce yapıldığı ve davacının durumdan haberdar olduğu, bir itirazda bulunmadığı, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalının tescil isteğinin kabulü ile bilirkişi tarafından düzenlenen 29.05.2013 tarihli rapor ve krokisinde B harfi ile gösterilen 10.75 m²"lik bölümün tapusunun iptali ile (Bu kısmın davalı ... adına kayıtlı 1695 parsele eklenmek üzere) Hasan oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, mahkeme veznesine depo edilen 6.450- TL"nin karar kesinleştiğinde davacıya ödenmesine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “... Somut olaya gelince; dosya içeriği ve toplanan delillerden; 3191 parselin davacıya, 1695 nolu parselin ise davalıya ait olduğu, davacının maliki olduğu taşınmazı taksim sonucu edindiği ve tapu kaydının beyanlar hanesinde “krokide C harfi ile gösterilen 11 m²"lik kısma 1695 parsel üzerindeki binanın girmesi vardır” şerhinin bulunduğu, davalının ise 1695 parsel sayılı taşınmazı satış yolu ile 24.09.1973 tarihinde edinildiği kayden sabittir. Her iki taşınmazın tapu kaydı, bilirkişi raporu ve kroki içeriğinden, 3191 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından inşa edilen üç katlı yapının tecavüzlü olduğu, davalının savunma yolu ile temliken tescil isteminde bulunduğu, davacının mülkiyet hakkı ile davalının taşınmaza bağlı kişisel hakkının çatıştığı, kadastro görmüş, çapa bağlanmış yerlerde iyiniyet iddiasının ispat şeklinin kısıtlandığı, adeta resmi belgelerle ispat edilmesi gerektiği, davalının annesinden intikal eden taşınmazdaki 680 parsel sayılı payının davacıya bedelsiz devri karşılığında 3191 parselden tecavüzlü yer kadar pay aldığını ve davacının yapılan takas karşılığı
ev yapmasına izin verdiğine ilişkin savunmasını kanıtlayamadığı, Tapu Müdürlüğü cevabi yazıları ve tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere davacı ve davalı arasında 680 parsel sayılı taşınmazla ilgili bir devir işlemin söz konusu olmadığı, davalının iyiniyet savunmasına itibar edilemeyeceği, öte yandan; 29.05.2013 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde A harfi ile gösterilen 7.70 m² yüzölçümlü alana tecavüz bulunması nedeniyle dava konusu parsel cephesinin 3,19 m. azaldığı, bu sebeple dava konusu taşınmaza inşaat müsaadesinin verilemediği, ... Belediye Başkanlığı’nın 07/11/2016 havale tarihli yazı cevabından imar uygulaması yapılmadan A harfi ile gösterilen tecavüzlü bölümde ifraz işleminin mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı yararına tescil koşullarının oluşmadığı açıktır. Hâl böyle olunca; davalının iyiniyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur, davacının mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak el atmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin kabulüne,davalının temliken tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken delillerin taktirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. ..” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiştir. Davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 621.58.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 07.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.