14. Hukuk Dairesi 2017/5004 E. , 2018/41 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2008 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
Paydaşlığın giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya bir kaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK’nın 27. maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.
Somut olaya gelince;
1-140 sayılı parselde hissedar olarak gözüken ... oğlu ..." ın davada taraf olarak yer alması gerekirken, davaya dahil edilmemiştir. Taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Paydaşlığın giderilmesi davaları, iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup; davalı da davacı gibi aynı haklara sahip olduğundan, davacı davasından feragat etse bile davalılardan birinin davaya devam etmek istemesi halinde işin esası hakkına bir karar verilmelidir.
Somut olayda; 441 sayılı parselde ... oğlu ... ile davalı ... hissedar olup, davacılar vekili tarafından 16.09.2013 tarihli temyize cevap dilekçesinde bu parsel yönünden davadan feragat ettiği anlaşıldığından, mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan; dava konusu taşınmazlarda hissedar olan 28.7.1993 doğumlu ..."e velayeten annesi ... tarafından Avukat ..."a 18.11.2008 tarihli vekaletname ile yetki verilmiş ise de, davacı ..."in 28.7.2011 tarihi itibari ile ergin olduğu anlaşıldığından, kendisini temsil eden avukata asaleten verdiği vekaletname temin edilmeksizin yargılamanın sürdürülmesi de isabetsizdir.
4-Yine, ..."a ait ... Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 21.11.2008 tarih ve 2008/932 Esas sayılı veraset ilamı ile yine aynı mahkemeye ait 1.4.2010 tarih ve 2010/241 esas sayılı veraset ilamları arasında çelişki vardır. İlk alınan veraset ilamında ... oğlu ... mirasçı olmadığı halde, son tarihli veraset ilamında ... mirasçı olarak yer almıştır. Bu iki veraset ilamı arasındaki çelişki giderildikten sonra hüküm tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
5-Ayrıca; ... Asliye Hukuk Mahkemesi"ne ait 23.03.2010 tarih ve 2009/437 Esas sayılı tapu kaydında düzeltim davası sonucu “... İli ... İlçesi .... Köyü 122, 868, 873, 209, 224, 386, 440, 461, 481, 610, 612, 666, 709, 806, 829 parsellerde tapu maliklerinin ... oğlu ..., ... oğlu Hasan, ... oğlu ... ve ... oğlu... olarak geçen kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ..., ... oğlu ...olarak düzeltilmesine, yine ... İli ... İlçesi .... Köyü 140 nolu parselde tapu maliki ... oğlu ... olarak yazılmış kimlik bilgilerinin nüfus kaydına uygun olarak ... oğlu ... olarak düzeltilmesine, ... İli ... İlçesi ... Köyü 140 parselde tapu malikinin ... kızı... olarak yazılmış kimlik bilgilerinin ... kızı ...olarak düzeltilmesine” karar verildiği ve anılan karar 14.1.2011 tarihinde kesinleştiği halde ilgili taşınmazlara ait tapu kaydına işlenmemiştir. Anılan mahkeme kararının tapuda infaz edilmesi için ilgili tarafa süre verilmesi ve yeni tapu kaydının dosya arasına alınması ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması da doğru olmayıp, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ..."ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.01.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.