23. Hukuk Dairesi 2015/2342 E. , 2017/3583 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil tasarrufun iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, müvekkili ile davalı arsa sahibi hissedar ... arasında 15.07.2009 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 24. maddesine göre inşaatın dış cephe boyası yapıldığında bir daire iskâna kalmak suretiyle müvekkili yükleniciye düşen dairelerin tamamının satış yetkisinin müvekkile verileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini, arsa sahipleri tarafından kötüniyetli olarak müvekkilinin vekaletten azledilmek suretiyle iskân alınmasının engellendiğini ancak müvekkilinin tüm arsa sahiplerine isabet eden bağımsız bölümleri Mayıs 2012"de teslim ettiğini, 1 no"lu bağımsız bölüm iskâna bırakılmakla, 22 no"lu bağmısız bölümün ise tapusunun müvekkile verilmesi gerektiği halde arsa sahiplerinden davalı ... tarafından müvekkile isabet eden 22 no"lu dairenin tapusunun satış şeklinde gösterilerek davalı 3. kişi ..."a verildiğini, davalı ..."ın herhangi bir bedel ödemeksizin muvazaalı olarak bu işlemi gerçekleştirdiğini ileri sürerek, asıl davada davalı ... adına kayıtlı 22 no"lu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile müvekkili adına tesciline, birleşen davada ise; muvazaalı şekilde 22 no"lu bağımsız bölümün satışına yönelik tassarufun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... vekili, anılı taşınmazı arsa sahibi ..."tan 03.05.2012 tarihinde bedelini ödemek suretiyle satın alındığını, yüklenicinin eksik imalatlarının bulunduğunu, binanın süresinde iskânı alınmak suretiyle teslim edilmediğini, bu sebeple teminat olarak bırakılan 1 no"lu daire ile satışı kendisine yapılan 22 no"lu dairenin tapusunu isteyemeyeceğini kaldı ki 22 no"lu dairenin satışının davacının muvafakatı ile yapılmış olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı ..., davayı kabul ettiğini ve iskân alınması için davacı yükleniciye yetki verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; sözleşmeye göre 22 no"lu bağımsız bölümün davacı yükleniciye verileceğinin kararlaştırıldığı, bu bağımsız bölümün birleşen davada davalı ... tarafından davalı ..."a satış suretiyle .../...
S.2.
devredildiği davalı ..."nin işlem tarihi itibariyle hukuki ehliyetinin bulunduğunun anlaşıldığı, taşınmazın satış tarihinde belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin kanıtlanmadığı, kanıtlandığı düşünülse bile 22 no"lu bağımsız bölümün davacı yükleniciye düşen bağımsız bölüm olduğunun davalılar tarafından sözleşme nedeniyle bilindiği, dolayısıyla da ödemenin yükleniciye yapılması gerektiği, dosya kapsamında davacının talimatı ile veya muvafakatı doğrultusunda satış yapıldığına dair delil ve belge bulunmadığı gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.