11. Hukuk Dairesi 2017/518 E. , 2018/6835 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 08/12/2016 tarih ve 2016/95-2016/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin 2000 yılında sicile kaydedilerek kurulduğunu, çevre sektöründe danışmanlık ve mühendislik hizmetleri vererek ün yaptığını, öncü firmalardan olduğunu ve 2000 yılından beri unvan ile tescilsiz marka bakımından ""... Mühendislik"" ibaresi üzerinde gerçek hak sahibi olduğunu, bu ibareyi şekil ile birlikte maruf kıldığını, müvekkilinin ...’ye başvurusu üzerine davalı yan adına kayıtlı marka nedeniyle başvurularından 40. sınıf için kısmen yayın kabul edildiği ve diğer emtianın reddedildiğini, bu bakımından davalı markasının hükümsüzlüğünü istemek zorunda kaldıklarını, gerçek hak sahibi olduklarını, davalının 2011/48173 sayılı "... Mühendislik + şekil” marka tescilinin kötü niyetli olduğunu, iltibas ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, “...” ibaresinin mühendislikte geçerli bir ölçüm birimi kısaltması olduğunu (... ), müvekkilinin usulünce marka tescilinde bulunarak öncelik hakkı kazandığını, davacının markaya ayırtedicilik kazandırmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla, davacının, davalıdan önceki tarihlerde, 2000 yılından itibaren “...” işaretini faturalarında markasal olarak kullandığını, mühendislik, proje, tesis bilgisi danışmanlığı vb. hizmetleri sunduğu, sonraki tarihlerde, davacının tescilsiz işaretini revize ettiği, “... + şekil” haline getirdiği kısaltmanın çevresini bir ok işaretli bir çember içine aldığı ve “... Kirlilik Önleme ve Yönetimi” ibaresini ticari olarak kullandığı buna göre, davacının esas olarak “...” ibaresi üzerinde öncelik ve itibar elde ettiği, davalının ticaret unvan kılavuz sözcüğü ve faaliyet alanı kapsamında elde ettiği itibarın davacının marka tesciline göre öncelikli olduğu, davacının öncelik elde ettiği iştigal alanı ile markanın emtiası karşılaştırılarak çakışan ve bağlantılı olan kısmın belirlenmesi
sonucu, davacının ticaret sicil kayıtlarından çıkarılan ve kanıtlanan öncelik ileri sürebileceği faaliyet alanının bilimsel hizmetler, bilgisayar hizmetleri, inşaat hizmetleri, iş makinesi hizmetleri, ısıtma, soğutma, tesisat hizmetleri olduğu, sair emtianın ise öncelik kapsamında bulunmadığı, davanın bu emtialar yönünden kabulüne, kalan emtialar yönünden tescilin devamına karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.