Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/16867 Esas 2014/475 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16867
Karar No: 2014/475
Karar Tarihi: 16.01.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/16867 Esas 2014/475 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/16867 E.  ,  2014/475 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Adana 4. İş Mahkemesi
    Tarihi : 04/03/2013
    Numarası : 2012/11-2013/99

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı, davalı firmada çalışmakta iken iş akdinin feshedilmesi üzerine açtığı işe iade davasının kabul edilerek Yargıtay tarafından da onandığını, Yargıtay kararını tebellüğden 1 gün sonra davacı tarafından davalı firmaya işe iade talepli ihtarnamenin tebliğe çıkarıldığını, bu aşamadan sonra kanuni 1 aylık sürenin geçmesinin beklenildiğini, 1 aylık süre dolduktan sonra Adana 4.Noterliğine müracaatlarından sonra, ihtarnamenin bir suretinin davacıya tebliğ edildiğini, ancak bir suretinin davalı firmaya tebliğ edilmediğinin anlaşıldığını, bunun üzerine vekil sıfatıyla davalı firmaya tekrar ihtarname keşide ettiklerini, davalı firmanın bu ihtarnameyi tebellüğ ettikten sonra cevabı ihtarname ile sürenin geçirildiğini, işe iade başvurusunu kabul etmeyeceklerini beyan ettiklerini, ancak davacının postadaki gecikme ve aksaklıklardan sorumlu olmayacağını ileri sürerek işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının tahsilini istemiştir.
    Davalı, davacının kanunda belirtilen hak düşürücü süre olan 10 iş günü içerisinde davalı şirkete işe iade başvurusunda bulunmadığını, davacının dayandığı 10 günlük süre içerinde yapılan ihtarın kendilerine yapılmadığını, dolayısıyla 03.11.2011 tarihli ihtarı delil olarak kabul etmediklerini, hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılan 09.12.2011 tarihli ihtarnameye verdikleri cevapta da 10 iş günü olan hak düşürücü süreyi kaçırdığı için davacının işe iade başvurusunun kabul edilemeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kesinleşmiş kararı aldıktan sonra işe başlatılması için işverene ihtarname çektiği ancak ihtarın postacının hatası sonucu işverene tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, posta görevlisinin hatasının "işçi yararına yorum ilkesi" gereği davacıya yüklenemeyeceği, işverenin de sehven yapılan bu hatayı kullanarak işe iade kararı gereği ödemesi gerekli tazminatlardan kurtulamayacağı, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İşe başlatılmak için davacı işçi işe başlatma ihtarnamesini davalıya göndermiş ancak postacı davalı yerine davacıya tebliğ etmiştir. Davacının bu tebliği almaması gerekirken almış olmasına rağmen yine de işverene göndermemiş, 1 aylık süreyi beklemiştir. Burada davalıya yüklenen bir kusur değil davacının almaması gereken tebliği alması ve derhal davalıya göndermesi gerekirken göndermemesi davacıya ait bir kusurdur. Davacının kusuru davalıya yükletilemez. Taleplerin reddi yerine kabulü hatalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.