8. Hukuk Dairesi 2018/14114 E. , 2021/1541 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı, 379 ada 13, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlarda 1/2 paydaş iken 19.04.2012 tarihinden itibaren payının 3/4 olduğunu, anılan taşınmazlara davalıların haksız yere müdahale ederek kullanmaları sebebi ile açmış olduğu elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/144 Esas sayılı dosyasından kabul edildiğini ve elatmanın önlenmesinin yanısıra 18.09.2010 - 11.03.2011 tarihleri arası için taleple bağlı kalınarak 18.000 TL ecrimisile hükmedildiğini, ancak davalıların halen müdahalesinin devam ettiğini ileri sürerek, 01.03.2012 tarihinden, 01.09.2012 tarihine kadar mahrum kaldığı 28.580 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile dava tarihine kadar ana paraya işlemiş olan 1.700 TL faizin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı firma, davanın haksız olduğunu, davacının dayandığı dava dosyasının karara çıkmasından sonra aralarında anlaşarak protokol yaptıkları için söz konusu kararın temyiz edilmediğini, protokol gereğince edimlerini yerine getirdiğini, ancak davacının taşınmazın kendilerine kiraya verilmesi yönündeki edimini yerine getirmeyerek kötü niyetli olarak eldeki davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuş, aşamalarda da dava konusu parsellerden 18 nolu parseli kullanmadığını bildirmiştir.
Davalı ... (duruşmada), davanın reddini savunmuştur.
Davanın kısmen kabulüne ilişkin ilk hüküm, davalılar vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/1146 Esas ve 2016/2938 Karar sayılı ilamında belirtilen “.. her ne kadar aynı yerlerle ilgili taraflar arasında Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/144 Esas, 2012/56 Karar sayılı davadaki keşif yeterli görülerek evrak üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuca gidilmiş ise de, davalı firmanın açıkça evrak üzerinden alınan bilirkişi raporuna itiraz ederek keşif yapılmasını talep ettiği halde, taşınmazlar başında keşif yapılarak çekişmeye konu taşınmazların tamamının ecrimisil istenen tarihlerde davalıların tasarrufunda bulunup bulunmadığı belirlenmiş değildir. Hemen belirtmek gerekir ki; Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/144 Esas, 2012/56 sayılı kararının, hükümden sonra tarafların anlaşması ve bu doğrultuda protokol yapmaları sebebi ile temyiz edilmeden, diğer bir söyleyişle Yargıtay incelemesinden geçmeden kesinleştiği de tartışmasızdır. Hâl böyle olunca, dava konusu taşınmazlar başında konusunda uzman bilirkişilerle birlikte keşif yapılarak, davaya konu taşınmazların, ecrimisil talep edilen tarihlerde davalıların kullanımında olup olmadığının şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenmesi teknik bilirkişilerden bu doğrultuda denetime elverişli ve bilimsel verilere uygun rapor alınması, Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/144 Esas ve 2012/56 sayılı dosya içeriği de değerlendirilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyma kararı verildikten sonra mahkemece (ikinci kararda) davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının dava konusu ”..379 ada 13 ve 19 parseller üzerindeki 1/2"lik hissesine düşen 01.03.2012-19.04.2012 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli 833,33TL ve 3/4"lük hissesine düşen 19.04.2012-01.09.2012 tarihleri arasındaki ecrimisil bedeli 3.375,00 TL olmak üzere toplam 4.208,33 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... San. Tic. Ltd. Şti."nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davacının 01.03.2012-19.04.2012 tarihleri arasındaki faiz alacağı 10,21 TL ve 19.04.2012-01.09.2012 tarihleri arasındaki faiz alacağı 113,91 TL olmak üzere toplam 124,12 TL faiz alacağının davalı ... San. Tic. Ltd. Şti."nden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, davalı ... yönünden talep edilen ecrimisil bedelinin ve faiz alacağı talebinin reddine,” karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil isteğine ilişkindir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; ecrimisile konu dükkan ve arsa vasıflı 379 ada 13 ve 18 parsel sayılı taşınmazlar ile arsa vasıflı 19 parsel sayılı taşınmazın 2/4 payı 06.05.2004 tarihinde satışa istinaden davacı, 02.11.1997 tarihinde intikale istinaden 1/4 payı dava dışı ..., 1/4 payı ise ... adına kayıtlı iken, davacının, ..."nun da paylarını satın alarak her üç taşınmazda 19.04.2012 tarihinde 3/4"er pay sahibi olduğu, 13 ve 19 nolu parseller üzerinde yer alan akaryakıt istasyonunun davalı firmanın kullanımında olup mülkiyetten kaynaklı bir hakkının bulunmadığı, davacının aynı taşınmazlarla ilgili davalılar aleyhine açmış olduğu elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının Eşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.02.2012 tarihli ve 2011/144 Esas ve 2012/56 sayılı kararı ile kabul edilerek, davalıların çekişme konusu her üç taşınmaza elatmalarının önlenmesine ve 18.09.2010 ile 11.03.2011 tarihleri arası toplam 20.183,18 TL ecrimisil bedelinden taleple bağlı kalınarak talep edilen 18.000,00 TL ecrimisilin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeden 23.03.2012 tarihinde kesinleştiği, davalı ..."ın anılan dosya arasına sunduğu 09.05.2012 tarihli dilekçe ile; davacı ile anlaşma yaptıklarını bildirip davacının vekili ile davalıların imzalarının bulunduğu "Anlaşma Protokolüdür" başlıklı tarihsiz adi belgeyi evrak arasına sunduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve HMK"nin 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda, mahkemece, her ne kadar bozma ilamına uyma kararı verilmiş ise de bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.
Şöyle ki; Mahkemece, önceki dönem için hükme esas alınan bilirkişi raporu ile mevcut dosya yönünden baz alman bilirkişi raporu arasındaki hem miktar hemde taşınmazın vasfı konularındaki çelişkiler giderilmediği gibi davalı firmanın 13 ve 19 nolu parseller üzerinden yer alan akaryakıt istasyonunda mülkiyetten kaynaklı hiç bir hakkı bulunmamasına rağmen taşınmazların tapu kayıtlarında yer alan (arsa) nitelikleri üzerinden karar verildiği görülmektedir.
O halde, Mahkemece yapılması gereken iş; üç kişilik uzman bilirkişi heyeti marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak, akaryakıt istasyonu vasfı ile (yukarıda izah edilen ilkelere uygun ve talep edilen dönemi kapsar şekilde) ecrimisil hesaplamasının yapılması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekirken, taşınmazların nitelikleri boş arsa kabul edilerek ( ve bilirkişi raporları arasındaki çelişki de giderilmeksizin) yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle, 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/1 maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.