Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/4168 Esas 2019/5708 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4168
Karar No: 2019/5708

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2018/4168 Esas 2019/5708 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, başka bir suçtan dolayı daha önce verilmiş tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirine uymadığı için mahkum edildi. Bu suç için tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan sanık, bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal ettiği için tekrar yargılandı. Yargılama sürecindeki işlemler kanuna uygun yapıldı ve sanığın suç işlediği kesin bir şekilde belirlendi. Temyiz itirazları reddedildi ve hüküm onaylandı.
Kanun Maddeleri:
- 6545 Sayılı Kanunun 68. Maddesi (Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması)
- TCK'nın 191. Maddesi (Yaralama suçu)
- 6545 Sayılı Kanunun 85. Maddesi (Bozmaya uyulması)
- 5320 Sayılı Kanuna eklenen geçici 7. Maddenin 3. Fıkrası (Tutuklu veya hükümlülerin adli kontrol altına alınması)

10. Ceza Dairesi 2018/4168 E. , 2019/5708 K.

"İçtihat Metni"

Mahkeme : ... 13. Asliye Ceza Mahkemesi
Hüküm : Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyulmaması üzerine mahkûmiyet

Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Adli sicil kayıtları ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada, sanık hakkında, bu suç tarihinden önce, aynı suçtan dolayı açılmış başka bir dava nedeniyle verilip kesinleşmiş herhangi bir tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin bulunmadığı anlaşıldığından, hükümden önce 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasının sanık lehine uygulanma şartlarının bulunmaması nedeniyle, bu suçtan dolayı ilk olarak doğrudan tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanan ve bu tedbirin infazı sırasında yükümlülüklerini ihlal eden sanık hakkında yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmuş olması, 6545 sayılı Kanunun 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 7. maddenin 3. fıkrasına uygun olduğundan, bu husus dikkate alınarak yapılan incelemede;
Bozmaya uyulduğu, yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 19/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.