MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-07/07/2010 ve 11/07/2010 tarihlerinde, temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar ile birlikte müştekiye karşı iş yerinde zincirleme şeklinde hırsızlık ve mala zarar verme suçlarını gerçekleştirdiği anlaşılan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Müştekinin, bozma sonrası 09/02/2015 tarihli duruşmada alınan ifadesinde temyiz dışı suça sürüklenen çocukların kendi paylarına düşen zararı karşıladıklarını, sanık ..."ın ise herhangi bir ödeme yapmadığını, halen 1.000,00 TL zararının bulunduğunu, 22/06/2011 havale tarihli dilekçesinde her ne kadar zararının karşılandığı ve şikayetçi olmadığı yazılı ise de, söz konusu dilekçenin temyiz dışı suça sürüklenen çocuklar müdafii tarafından yazıldığını ve kendisinin de o tarihte sanığın ismini bilmemesi nedeniyle imzaladığını, sanık hakkında TCK"nın 168. maddesinin uygulanmasını istemediğini belirtmesi karşısında, sanık hakkında şartları oluşmadığı halde TCK"nın 168/2. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.