22. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/9863 Karar No: 2018/2738 Karar Tarihi: 12.02.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/9863 Esas 2018/2738 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı tarafın işçinin işten çıkarılmasına ilişkin işe iade kararına rağmen işe başlatmaması nedeniyle açılan alacak davasında, mahkeme davacının kıdem ve ihbar tazminatı farkı, işe başlatılmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti, ikramiye, bayram yardımı, izin ücreti ve TİS'ten kaynaklı izin yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davacının kıdem tazminatına esas alınacak çalışma süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Mahkemece, davacının çalışma süresi hesaplanırken, profesyonel sendikacı olarak geçirdiği süre kıdem hesabından düşülmemiştir. Ayrıca davacının TİS'te düzenlenen izin yardımı ücretine hak kazanıp kazanmadığı da tartışma konusu olmuştur. Kararda, işçinin profesyonel sendikacı olarak geçirdiği sürenin kıdem hesabından düşülmesi gerektiği, TİS'te düzenlenen izin yardımı ücretinden fiilen yıllık ücretli izin kullanan işçilerin faydalanabileceği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri: İş Kanunu, Türk İş Kanunu.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti: Davacı vekili, müvekkilinin iş akdinin davalı ... tarafından haksız feshi nedeniyle işe iade davası açtığını, Mahkemece işe iadesine karar verildiğini, kesinleşen işe iade kararı üzerine işe başlatılma talebiyle davalı belediyeye başvurduğunu, davalı tarafça işe başlatılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı fark alacakları ile işe başlatılmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti, ikramiye, bayram yardımı, izin ücreti ve TİS ten kaynaklı izin yardımı alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili; davacıya haklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı işçinin kıdem tazminatına esas alınacak çalışma süresi taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Mahkemece davacının davalı işyerinde 20.10.1993-08.08.2012 tarihleri arasında 18 yıl 9 ay 19 gün çalıştığı bu süreye boşta geçen 4 aylık sürenin ilavesiyle 19 yıl 1 ay 19 gün kıdeminin bulunduğu tespit edilerek kıdem tazminatına hükmedilmiştir. Dosya kapsamına göre davacının 22.02.2003 tarihinde Belediye İş Sendikasının Diyarbakır Şubesi 7. Olağan Genel Kongresinde Şube Sekreteri seçilerek profesyonel sendikacı olduğunun 04.03.2003 tarihinde davalı belediyeye bildirildiği ve işten ayrıldığı, 30.12.2009 tarihinde profesyonel sendika yöneticiliğinin sona ermesi üzerine işe başlatılma talebinde bulunduğu ve 05.01.2010 tarihinde davalı belediyece yeniden göreve başlatıldığı, geçersiz fesih tarihi olan 08.08.2012 tarihinde kadar çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı dosyadaki belgeler ve hizmet cetveline göre 20.03.2003-06.01.2010 tarihleri arası profesyonel sendikacı olarak sendikadan ücret almış olup bu dönemdeki çalışmalarının kıdem süresinden dışlanması gerekirken kıdem süresine dahil edilmesi hatalı olup hükmün bozulması gerekmektedir. 3- Davacının TİS te düzenlenen izin yardımı ücretine hak kazanıp kazanmadığı da ihtilaflıdır. Fesih tarihinde yürürlükte bulunan TİS" in 49. maddesinde yıllık ücretli izne çıkan işçilere 7 günlük net ücretleri tutarında yıllık izin yardımı verileceği düzenlenmiştir. Davacının dosyadaki hesaplama gözetildiğinde yıllık izin hakkına 4 aylık boşta geçen süre ilavesiyle hak kazandığı anlaşılmıştır. Yıllık izne ayrılma söz konusu olmadığından fiilen yıllık ücretli izin kullanan işçilere verilmesi gereken bu yardımdan yararlanamayacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle talebin reddi yerine kabulü hatalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı gerekçe ile hüküm kurulması hatalı olmuştur. SONUÇ: Bu nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.