11. Ceza Dairesi Esas No: 2018/990 Karar No: 2019/9617 Karar Tarihi: 17.12.2019
Resmi belgede sahtecilik - hırsızlık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/990 Esas 2019/9617 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanık hakkında hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından mahkumiyet kararı vermiştir. Hırsızlık suçunun mahkumiyetine yönelik temyiz talepleri reddedilmiştir. Ancak resmi belgede sahtecilik suçunun mahkumiyetine ilişkin temyiz talebi kabul edilmiştir. Mahkeme, sanığın velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanan haklarını göz ardı ettiği için kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise şöyledir: TCK'nin 142/1-b ve 142/1-e maddeleri, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, TCK'nin 43. maddesi ve TCK 204/1. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nin 321. ve 322. maddeleri.
11. Ceza Dairesi 2018/990 E. , 2019/9617 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
A)“Hırsızlık” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; Sanığa atılı eylemin kilitlenmek sureti ile muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık olarak kabul edildiği halde uygulama maddesinin suç tarihi itibari ile yürürlükte bulunan TCK’nin 142/1-b maddesi yerine 142/1-e yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak kabul edilmiş, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere göre; sanığa yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, temel cezayı teşdit gerekçesi, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri dışında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmış, sanık ve müdafinin temyiz talepleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, B)“Resmi belgede sahtecilik” suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliği Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanık ve müdafinin diğer talepleri yerinde görülmemiştir, ancak; Tayin edilen temel cezanın TCK’nin 43. maddesi uyarınca ¼ ila ¾ arasında artırılması gerekirken alt sınırın altında 1/6 oranında artırımın yapılması ve TCK 204/1. madde uyarınca 3 yıl olarak belirlenen temel cezanın 3 yıl 6 aya çıkarılması yerine 4 yıl 6 ay hapis cezası olarak belirlenmesi, Yasaya aykırı, sanık ve müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu aykırılığın aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “4 yıl 6 ay” ibaresi çıkarılarak, yerine “3 yıl 6 ay” ibaresinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.