21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/18681 Karar No: 2017/2873 Karar Tarihi: 06.04.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18681 Esas 2017/2873 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/18681 E. , 2017/2873 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının Aralık 1999 – Aralık 2004 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kurum"a bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece kurulan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm Dairemizin 17/11/2015 tarih, 2014/23287-2015/20381 E.K. no lu ilamı ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına “uyma” kararı verilerek yapılan yargılama neticesinde “davanın kısmen kabulü ile ; davacının davalı kuruma bildirilen sürelerin dışında 25/01/2000 Aralık 2004 tarihleri arasında Aralık 1999 tarihinde 30 gün, kurum tarafından sigortalı kabul edilen 507 gün çıkarıldıktan sonra 1233 gün süre ile davalı ... tarafından bildirilmiş olan aylık ücretler ile çalıştığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,” şeklinde karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK"nın 297 ve 298.maddelerine göre yasanın aradığı anlamda oluşturulacak kararların hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de, sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca, maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların o dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur. Somut olayda, Mahkemece davacının davalı işyerinde geçen hizmet süreleri içerisinde “davalı ... tarafından bildirilmiş olan aylık ücretler ile çalıştığının tespitine” şeklinde kurulan hükümde ücret miktarına ilişkin açıkça hüküm kurulmadığı görülmekle verilen kararın yeterince açık ve anlaşılır olmadığı, infaz kabiliyetinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu husus usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir . Mahkemece yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde davalı Kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."ne iadesine 06/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.