22. Hukuk Dairesi 2015/30991 E. , 2018/2734 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafça haksız feshedildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı yıllık izin ve hafta tatili alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delilerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki ilk uyuşmazlık davacı işçinin aylık ücretinin miktarı ve giydirilmiş ücretin hesabı konusundadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Giydirilmiş ücretin tespitinde, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 32. maddesinde sözü edilen asıl ücrete ek olarak işçiye sağlanan para veya para ile ölçülebilen menfaatler göz önünde tutulur. Buna göre ikramiye, devamlılık arz eden prim, yakacak yardımı, giyecek yardımı, kira, aydınlatma, servis yardımı, yemek yardımı ve benzeri ödemeler dikkate alınır.
Somut olayda, davacının ücret bordrolarına göre son ücretinin aylık brüt 1.362.18 TL olduğu belirtilerek yemek, servis ve ramazan paketi yardımı ile birlikte (130.00+91.00+40.00 TL) aylık brüt ücretin 1.623.18 olduğu tespit edilmiştir. Ancak 130,00 TL yemek ve 91,00 TL yol yardımı aylık olarak giydirilmiş ücrete eklenmesi yerinde ise de Ramazan ayı yardımı yılda bir kez 40,00 TL ödenmektedir. Bu durumda Ramazan ayı yardımının yıllık olarak ortalama aylık ücrete katkısı hesap edilip giydirilmiş ücretin hesabı gerekirken bu hususun dikkate alınmaması hatalı olmuştur.
3-Davacı ve davalı arasındaki diğer uyuşmazlık işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretlere hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
Dosya içeriğine göre davacıya 2014 yılı 5. ay bodrosunda 653.10 TL yıllık izin ücreti tahakkuk ettirirlip 27.05.2014 tarihinde ödendiğine dair ödeme dekontu sunulduğu halde bu ödemenin hesaplamalarda dikkate alınmaması hatalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.