22. Hukuk Dairesi 2017/9859 E. , 2018/2730 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini, haftanın 6 günü günlük 12 saatlik çalışmasının zaman zaman 16 saati bulduğunu, fazla mesailerinin ödenmediğini belirterek yıllık izin, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacağının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının yıllık izinlerini kullandığını işyerinde bayram ve genel tatillerde çalışılmadığını, işyerinde 3"lü vardiya olup bazen fazla çalışma yapılmışsa da ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hafta tatili dışındaki taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, işçilik alacaklarının zamanaşımına uğrayıp uğramadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Zamanaşımı, alacak hakkının belli bir süre kullanılmaması yüzünden dava edilebilme niteliğinden yoksun kalabilmesini ifade eder. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere zamanaşımı, alacak hakkını sona erdirmeyip sadece onu "eksik bir borç" haline dönüştürür ve "alacağın dava edilebilme özelliği"ni ortadan kaldırır. Bu itibarla zamanaşımı savunması ileri sürüldüğünde, eğer savunma gerçekleşirse hakkın dava edilebilme niteliği ortadan kalkacağından, artık mahkemenin işin esasına girip onu da incelemesi mümkün değildir.
Kısmi davada ise zamanaşımı yalnızca dava edilen kısım için kesilir. Henüz açılmayan (saklı tutulan) ve daha sonra ıslahla arttırılan bölüm için zamanaşımı işlemeye devam eder. Ancak kısmi davadaki miktar, kısmi davanın açıldığı dava tarihine göre geriye doğru belirlenen zamanaşımı süresini kapsar. Bakiye alacak talep edildiği tarihe göre, geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalıyor ise zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir. Kısaca kısmi davadaki alacak miktarı belirlendiği tarihten itibaren öncelikle ileriye doğru gerçekleşen alacak için mahsup edilmeli, bakiye alacak ise ondan sonraki süreyi kapsamalıdır. İlk kısmi davada belirlenen alacak mahsup edildikten sonra bakiyenin talep edildiği tarihten geriye doğru zamanaşımı süresi içinde kalan alacak, alacaklı lehine hüküm altına alınmalıdır.
Dosya içeriğine göre kısmi olarak açılan davada davacı vekili bilirkişi hesap raporundan sonra ıslah sureti ile alacakları arttırmış ve davalı vekili ise ıslaha karşı süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Davacı dava dilekçesinde 50.00 TL yıllık izin ücreti, 50.00 TL fazla mesai, 50.00 TL hafta tatili ve 50.00 TL genel tatil ücreti talebinde bulunduğu halde bilirkişi tarafından ıslaha karşı zamanaşımı itirazının değerlendirilmesi yönünde düzenlenen ek raporda davacının toplam talebinin 2.000.00 TL olup talebin açıklanmadığı kabul edilerek, hesaplanan alacak oranlama suretiyle talep konusu alacaklara yüzdelenerek hesap edilip zamanaşımına uğrayan kısım hesaplanmıştır.
Mahkemece ıslaha karşı zamanaşımı itirazının dikkate alındığı belirtilmişse de davacının ilk talepleri aşıldığından, davacı talebi ve davalının ıslaha karşı zamanaşımı itirazı yeniden değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hesaplama ile hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
N.E.