(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2013/16805 E. , 2014/458 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, 02.09.2005-03.01.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde aralıksız çalıştığını, 1475 sayılı Yasanın 1. fıkrasına eklenen 5. Bendi uyarınca 3600 prim ödeme gün sayısı ve 15 yıllık sigortalılık süresini doldurarak kıdem tazminatına hak kazandığını, 05.01.2012 tarihinde SGK’ya başvurduğunu, davacıya SGK tarafından verilen cevapta da bu durumun açıkça belirtildiğini ve bu belgenin davalı şirkete... 4. Noterliğinden keşide edilen 09.01.2012 tarih ve 279 sayılı ihtarname ile tebliğ edildiğini ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürerek, kıdem tazminatı alacağının tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının 02.01.2012 tarihinde ...bank... Şube Müdürlüğü’ne istifa dilekçesi verdiğini, daha sonra 05.01.2012 tarihinde SGK’ya başvuruda bulunduğunu, istifa ettikten sonraki bir tarihte emeklilik başvurusunda bulunduğunu, işten ayrıldıktan sonraki bir tarihte emekliliğe hak kazandığını, davacının davalı işyerinden ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra 02.03.2012 tarihinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığını, bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının 1475 sayılı Yasa"nın 14/1-5 bendi hükmü uyarınca 3600 prim ödeme gün sayısını ve 15 yıllık sigortalılık süresini doldurmuş olması sebebi ile işten ayrılmak istediğini davalıya açıkça ifade ettiği, davacının istifa dilekçesini verdiği tarih itibari gerekli sigortalılık süresi ve prim ödeme gün sayısı koşullarının mevcut olduğu, bu hususta düzenlenen SGK yazısının davalı işverene... 4. Noterliği tarafından 12/01/2012 tarihinde tebliğ edildiği, böylelikle emeklilik sebebi ile işten ayrılan davacının kıdem tazminatı almaya hak kazandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kıdem tazminatına uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 120"nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut olayda; davacının iş akdini 02.01.2012 tarihli dilekçesi ile feshettiği, SGK’ya ise 5.1.2012 tarihinde başvurduğu, sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını doldurduğuna dair SGK yazısını 9.1.2012 tarihli ihtarname ile davalı tarafa 12.1.2012 tarihinde tebliğ ettirdiği anlaşılmış olmakla davacının kıdem tazminatına SGK yazısının davalıya tebliğ edildiği tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerekirken iş akdinin feshi tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden karar bozulmamalı HMK.nun 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin tamamen çıkartılarak yerine;
"1-13.000,00 TL brüt kıdem tazminatının 12.01.2012 tarihinden itibaren bankalarca uygulanacak en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, kararın bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.