Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1151 Esas 2018/6827 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1151
Karar No: 2018/6827
Karar Tarihi: 06.11.2018

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/1151 Esas 2018/6827 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Garanti sözleşmesi gereği alacak davası açan davacı, yabancı mahkeme kararının Türkiye'de işlev kazanması için tanınmasını talep ediyor. Davalı ise yabancı mahkeme kararının ülkemiz mevzuatına aykırı olduğunu ve savunma hakkının ihlal edildiğini savunarak davanın reddini istiyor. Mahkeme, aslı ile apostil şerhli Türkçe tercümelerden yabancı mahkeme kararının Türkiye'ye usulünce tebliğ edildiğini ve kesinleştiğini tespit ederek davanın kabulüne karar veriyor. Davalı vekilinin temyiz itirazları mahkemece reddediliyor ve hüküm onanıyor.
Kanun Maddeleri:
- Medeni Hukuk Mahkemeleri Kanunu'nun 50. maddesi
- Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 54/1(b), (c), (ç) maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2017/1151 E.  ,  2018/6827 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 22.12.2016 tarih ve 2016/639-2016/823 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen garanti sözleşmesinden dolayı müvekkili tarafından ... Medeni Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan alacak davasının 23 Haziran 2010 tarihinde kabul edildiğini ve bu kararın kesinleştiğini, yabancı mahkeme kararının Türkiye"de işlev kazanması için tanınması gerektiğini ileri sürerek mezkur yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, tanınması istenilen yabancı mahkeme kararının ülkemiz mevzuatına aykırı biçimde oluşturulduğunu, yabancı mahkeme tarafından yargılamanın müvekkilinin gıyabında yapıldığını ve savunma hakkının ihlal edildiğini, ayrıca yargılama sürecinde yapılan tebligatların usulsüz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davacı vekilinin dosyaya ibraz ettiği davaya konu yabancı mahkeme kararının ve kararın kesinleşme şerhinin aslı ile apostil şerhli Türkçe tercümelerinden ve kararın davalıya tebliğ edildiğini gösterir tebligat parçasının aslı ile Türkçe tercümesinden, yabancı mahkeme kararının davalıya 21 Eylül 2010 tarihinde usulünce tebliğ edildiği ve 20 Ekim 2010 tarihinde kesinleştiği, MÖHUK"un 54/1"inci fıkrasının b, c ve ç bendindeki koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 4,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 06/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.