Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/15950 Esas 2017/6984 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15950
Karar No: 2017/6984
Karar Tarihi: 08.06.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/15950 Esas 2017/6984 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2015/15950 E.  ,  2017/6984 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacılar, ... komisyoncusu olduklarını, davalıların iştirak halinde malik oldukları taşınmaz için kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayabilmeleri hususnda gerekli işlemleri vekaleten hallettiklerini, yüklenici firma ile ön sözleşme dahi imzaladıkalrını leri sürerek sözleşmede kararlaştırılan 20.000,00 TL ücret ile vekaleten yaptıkları işlemler için hakettikleri ücretlerin davalılardan tahsilen karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
    Mahkemece, tallallık ücreti için davalılarla imzalanan yazılı bir sözleşme bulunmadığı ve vekalette kat karşılığı inşaat sözleşmesi için yetki verilmediği kanaati ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacılar, davalıların iştirak halinde malik oldukları taşınmaz için kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayabilmeleri hususunda gerekli işlemleri vekaleten hallettiklerini ve yüklenici firma ile ön sözleşme dahi imzaladıklarını ileri sürerek hakettikleri ücretlerin tahsili istemi ile eldeki davayı açmışlardır. Davalılar davanın reddini dilemiş mahkemece dava reddedilmiştir. Davacılar ile davalılar arasında yazılı bir tellallık sözleşmesi bulunmadığı hususu sabittir. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 520/son hükmü “Taşınmazlar konusundaki simsarlık sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz.” düzenlemesini içermekte olup davacılar bu talepleri ile ilgili anılı hüküm gereği ücrete hak kazanmamamışlardır. Kaldı ki, Davacıların yüklenicilerle imzaladıkları ön sözleşmede davalıların imzası yer almamakta olup davalıları bağlayan bir hüküm de ihtiva etmemektedir. Ne var ki, davalılar tarafından davacılardan ...’ye bir kısım işlemlerin halledilebilmesi için vekalet verildiği ve vekaleten bu işlemlerin takip edilerek sonuçlandırıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Aralarında sözleşme ve vekalet ilişkisi bulunmayan Davacı ... yönünden davanın reddi noktasında mahkeme kanaatinde isabetsizlik bulunmamakla birlikte, diğer davacı ... yönünden 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 502/son maddesi dikkate alınmak suretiyle bu konuda yöresel olarak yahut kurumsal olarak uygulanması gereken bir ücret tarifesi yahut teamül olup olmadığı üzerinde durulmalı, ücret tarifesi veya teamül gereği ücret ödenmesi gerektiği takdirde davacı ... yönünden vekaleten yapılan işlemler için hakedilecek uygun ücretin tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA peşin alınan 27,70 TL harcın istek halinde davacılara iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.