9. Ceza Dairesi 2014/5356 E. , 2014/11164 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme, 2911 sayılı Kanuna muhalefet, görevi yaptırmamak için direnme, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma
Hüküm : 1- Sanık ... hakkında;
A- 2911 sayılı Kanunun 33/1, TCK’nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- 2911 sayılı Kanunun 33/2. maddesi delaleti ile aynı Kanunun 32/1, TCK’nın 53/1, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet
c- 2911 sayılı Kanunun 32/2. maddesi delaleti ile TCK’nın 265/1-3, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
d- TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaleti ile aynı Kanunun 314/2, 220/6-2.cümle, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
2- Sanıklar ... ve ... hakkında;
a- TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaleti ile aynı Kanunun 314/2, 220/6-2.cümle, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- 3713 sayılı kanunun 7/2, TCK’nın 62, 53/1, 58/9, 63, CMK’nın 231/5. maddeleri uyarınca mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına
2- Sanık ... hakkında;
a- TCK’nın 314/3 ve 220/6. maddeleri delaleti ile aynı Kanunun 314/2, 220/6-2.cümle, 62, 53/1, 58/9, 63, 3713 sayılı Kanunun 5. maddeleri uyarınca mahkumiyet
b- Propaganda suçundan; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi uyarınca kovuşturmanın ertelenmesine
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresine göre şartları bulunmadığından sanık ... müdafii av. ...’ın duruşmalı inceleme isteminin CMUK’nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanıklar ..., ... ve ...’ı temsil etmeyen ve adı geçen sanıklara ait vekaletnamesi de bulunmayan temyize yetkili olmayan avukat ...’in temyiz isteğinin CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİ ile sanık ...’ın da hakkındaki hükümleri temyiz etmediği belirlenerek yapılan incelemede;
1- Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
Sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar 5271 sayılı CMK"nın 231/12 ve 253. maddeleri uyarınca itiraza tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık ... hakkında 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin 1. fıkrasına göre verilen kovuşturmanın ertelenmesine ilişkin karar ise anılan maddenin 4. fıkrası ile CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi hükmü karşısında durma kararı niteliğinde olup itiraza tabii olduğu ve CMK"nın 223/1. maddesinde sayılan hüküm niteliğindeki kararlardan olmadığından, temyiz incelemesine yer olmadığına, gereğinin merciince yerine getirilmesine,
2- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme ve silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemeden kurulan hükümlere ilişkin incelemede;
Sanığın örgüt adına işlediği görevi yaptırmamak için direnme ve 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine aykırılık suçlarının hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4. fıkra kapsamında sayılan suçlardan olmadığı, sanığın kastı da dikkate alındığında; 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklaması yöntemi olarak kabul edilemeyecek olan terör örgütünün propagandasına dönüştürülen gösteri yürüyüşünde TCK"nın 265/1. maddesine uygun kamu görevlisine karşı görevi yaptırmamak için direnme eyleminden açılan davaya ilişkin dosyanın 6352 sayılı Kanunun geçici 2/1. maddesi uyarınca hükmü veren mahkemeye gönderilmeyip incelenmesi gerektiği belirlenerek yapılan incelemede;
Güvenlik güçlerine TCK"nın 6/f maddesi kapsamında silahtan sayılan taş atarak direnen sanık hakkında TCK"nın 265/1-3. maddesi uyarınca tayin olunan cezanın anılan maddenin 4. fıkrası uyarınca artırılmaması aleyhe temyiz olmadığından, örgüt adına suç işlemeden öncelikle temel ceza tayin edilip sonrasında TCK"nın 220. maddesinin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki indirim uygulandıktan sonra devamında 3713 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince arttırım yapılması gerekirken, yazılı şekilde uygulama yapılması da sonuç ceza değişmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3- Sanık ... hakkında 2911 sayılı Kanuna muhalefet etme suçundan kurulan hükümlere yönelik temyizin incelemesinde;
Kanun koyucunun “sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ifadesiyle, 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin uygulanma kapsamı bakımından; düşünce ve kanaatin içeriğinden çok açıklama yöntemini dikkate aldığı, cezanın tür ve miktarı itibariyle bir sınırlama yanında suçların tek tek sayılması yerine, düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri bağlamında işlenebilecek suçların işlenme biçimleri itibariyle bir düzenleme yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır.
Kanun koyucunun yukarıdaki amacı gerçekleştirmeye çalışırken daha genel ve imkanlara işaret eden ifade biçimleri yerine “yöntem” ifadesini tercih etmesi üzerinde durulmalıdır.
Bir amaca ulaşmak için izlenen yol, usul ve metot gibi anlamlara gelen “yöntem” ifadesi, Kanunun geçici 1. maddesi çerçevesinde ele alındığında, korunmak istenenin; her türlü düşünce ve kanaat açıklama biçimi olmadığı, aksine; bir eylemin bu kapsamda kalabilmesi için meşru olan ve düşünce ve kanaat açıklaması bağlamında mutad olan bir yöntemle işlenmiş olması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Buradan hareketle, eylemin işleniş yönteminin bizzat ayrı bir suç oluşturduğu veya düşünce ve kanaati açıklamak bakımından mutad kabul edilemeyecek olması halinde geçici 1. madde hükmü uygulanamayacaktır.
6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde ifadesini bulan ve başkaca yazım biçimleri arasından tercih edilen “düşünce ve kanaat açıklama yöntemleri” ibaresi bu ilkeler ve Kanunun genel gerekçesi çerçevesinde değerlendirilmiş, örgütlenme özgürlüğü bağlamında ele alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma özgürlüğünün kollektif niteliği, ifade özgürlüğü ile yakın ilişkisi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince değerlendiriliş biçimi (29.06.2006 tarihli Öllinger - Avusturya, 26.07.2007 tarihli Barankevich - Rusya kararları gibi) nazara alınmıştır. Buna göre, sanığın 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1. maddelerine uygun olduğu kabul edilen eyleminin mutad ve meşru bir “düşünce ve kanaat açıklama yöntemi” olduğu değerlendirildiğinden, sanığa yüklenen suçun tarihi ve işlenme yöntemi ile temel şekli itibariyle gerektirdiği cezanın süresine göre, hükümden önce 05.07.2012 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemiyle işlendiği ve bu nedenle sanık hakkında açılan davaya ilişkin olarak kovuşturmanın ertelenmesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Sanıklar ... ve ... hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemeden kurulan hükümlere ilişkin temyize gelince;
Silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil üyesi oldukları kanıtlanamayan sanıkların TCK"nın 314/3, 220/6. maddelerine uygun biçimde örgüt adına terör örgütünün propagandasını yapma suçunu işlediği dosya kapsamına göre sabit ise de, hükümden sonra yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3713 sayılı Kanunun 7. maddesine eklenen 4.fıkra hükmü uyarınca bu maddenin 2. fıkrasında tanımlanan suçu örgüt adına işleyenler hakkında TCK"nın 220. maddesinin altıncı fıkrasında tanımlanan suçtan dolayı ceza verilemeyeceği nazara alınıp, sanıkların sabit olduğu kabul edilen fiillerinin suç olma özelliğini devam ettirdiği de gözetilerek CMK"nın 223/4. maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı icabettirmiş, sanık ... müdafii ve sanıklar ... ve ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 07.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.