Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5632 Esas 2019/9603 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/5632
Karar No: 2019/9603
Karar Tarihi: 17.12.2019

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5632 Esas 2019/9603 Karar Sayılı İlamı

Özet:

11. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, sanığın resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum olduğu belirtilmiştir. Ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra deneme süresi içinde işlediği ikinci suç tarihi olan 13/12/2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu göz önünde bulundurularak yapılan incelemede, sanığın suçlardan ayrı ayrı yasada gerektirdiği cezaların türleri ve üst sınırları itibariyle tabi olduğu, ancak suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan kanun maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine gerçekleştiği gözetilmeden yargılamaya devam edilmesinin yasaya aykırı olduğu belirtilmiştir.
Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuş ve sanığın hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle düşürülmüştür.
Özet: Sanık resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından mahkum olmuştur. Ancak, yargılama sürecinde yapılan hatalar nedeniyle dava düşürülmüştür.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/1-e, 67/4 maddeleri
- 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 102/4, 104/2 maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi ve 223/8. fıkrası
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CM
11. Ceza Dairesi         2019/5632 E.  ,  2019/9603 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Her iki suçtan mahkumiyet

    5271 sayılı CMK’nin 231. maddesinin 8. fıkrasının son cümlesi hükmü uyarınca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 29/07/2011 tarihinden itibaren deneme süresi içinde işlenen ikinci suç tarihi olan 13/12/2012 tarihine kadar dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükmü karşısında; sanığa yüklenen ""dolandırıcılık"" suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının ve ""resmi belgede sahtecilik" suçu yönünden ise, suçun yasada gerektirdiği cezasının üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinden sonra yürürlüğe giren ve lehe olan 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden hüküm tarihine gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,Yasaya aykırı, sanık müdafinin temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4, 765 sayılı TCK’nin 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 17/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.