17. Hukuk Dairesi 2017/1072 E. , 2019/8801 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.10.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... ile davalılar ..., ... vekili Av. ... Başkan geldiler. Diğer davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraf vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ...’dan 10.01.2008 tanzim, 10.02.2009 vade tarihli senet ile alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13635 sayılı takip dosyası icra takibi başlattığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçlunun adına kayıtlı mal varlığına rastlamadığını, davalı borçlunun adına kayıtlı gayrımenkulü oğulları olan diğer davalılara devrettiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü’nün 2010/13635 sayılı takip dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesi talep edilmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, ortada gerçek bir alacak olmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ...’nın davaya cevap vermediği, duruşmalara da iştirak etmediği anlaşılmıştır.
Mahkemece, Dairemizin 13.10.2015 tarih, ve 2014/2595 E-2015/10520 K sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının alacağın varlığını ispatlayan bir bilgi belge olmadığı, davacının senet tanzim düzenleme
tarihi itibari ile herhangi bir işi ve gelirinin de olmadığının tespit edildiği, davalı ... ve ...’ın dava konusu gayrımenkulün kaydında yer alan ipotek bedellerinin de ödediği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verildiğine göre, kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirecek nitelikte görülmediğinden hükmün HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6. bentlerindeki “39.030,00 TL vekalet" ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerlerine "1.500,00 TL maktu vekalet“ ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 02.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.