MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mühür Bozma
HÜKÜM : Mahkumiyet

Ayrıntısı Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/03/2013 tarihli, 2012/12-1515 esas ve 2013/102 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, kesin nitelikteki hükümler ancak kesinlik sınırını aşar nitelikte yaptırım içermek şartıyla suç vasfına yönelik ya da suç niteliği doğru belirlenmesine rağmen yanılgılı bir uygulama ile kesinlik sınırları içinde kalan cezaların verildiği hükümlere karşı yapılan aleyhe başvuru üzerine temyiz denetimine konu olabileceği, somut olayda, Cumhuriyet savcısının temyiz istemi aleyhe olup, 5237 sayılı TCK’nin 58. maddesinin 3. fıkrasına göre; tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adli para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur düzenlemesi uyarınca tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında hapis cezası uygulanması gerekirken para cezasının uygulanması sureti ile yanılgılı uygulama sonucu cezanın kesinlik sınırı içinde kaldığı ve hükmün temyiz niteliğinin bulunduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki red isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
1- Sanığın adli sicil kaydında yer alan kasten öldürme suçundan verilip 28/03/2000 tarihinde kesinleşen Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 1998/374 esas sayılı kararın kesinleşme ve infaz şerhli ilamının getirtilerek tekerrüre esas oluşturup oluşturmadığının araştırılarak, tekerrüre esas oluşturması halinde seçimlik ceza uygulaması içeren TCK 203. madde gereğince hapis cezası uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanık hakkında, mühür bozma suçundan açılan kamu davasında; mühürleme işleminin yapıldığı işyerinin mülk sahibi olan ... tarafından yapılan 25/02/2014 tarihli müracaatta, işyerinin mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, bitişikteki işyeri ile alakasının olmadığını belirterek mührün kaldırılmasını talep ettiği, 05/03/2014 tarihinde işletmeciliğini sanığın yaptığı işyerinin mührünün kaldırılarak işyerinin ...’a teslim edildiğinin tutanaktan anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; sanığın işlettiği ... Mah. 25. Sokak ...İşhanı No: 9 Kat: 1,4,5 adresindeki işyerinin, ....’a ait olup mührü kaldırılan yer olup olmadığının tespit edilmesi için tutanak tanıklarının beyanlarının alınması, mührün sanık tarafından mı yoksa Belediye görevlilerince ...’un müracaatı üzerine mi kaldırıldığının belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdir edilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile mahkumiyet hükmü kurulması,
Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 17/12/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.