Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16909 Esas 2016/4955 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16909
Karar No: 2016/4955

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/16909 Esas 2016/4955 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalıdan 4.000,00 TL alacaklı olan davacı, davalının imzası olan çeki icra takibine konu etmiş ancak davalının haksız itirazı nedeniyle takip durmuştur. Davacı, toplamda 5.200,00 TL alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, takibe konu çek bedelinin dava dışı keşideci tarafından müvekkiline ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme ise, davalının onaylı sureti sunulan çekte ciranta olarak imzasının bulunduğunu ve davalının davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmediğini ancak çek bedelinin ödendiğine dair belge sunmadığını belirterek, davanın kabulüne karar vermiş ve %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline hükmetmiştir. Ancak dosyada mevcut çek fotokopisine göre davacının ciro zincirinde hak sahibi olarak isminin bulunmadığı görülmüştür. Bu nedenle, taraf arasında bir hukuki ilişki bulunmadığından davanın reddi gerektiği belirtilerek, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: İcra ve İflas Kanunu madde 66, madde 68
19. Hukuk Dairesi         2015/16909 E.  ,  2016/4955 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı, davalıdan 4.000,00 TL alacaklı olması nedeniyle davalının imzası olan çeki icra takibine konu ettiğini, ancak takibin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek toplam 5.200,00 TL alacağının takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takibe konu çek bedelinin dava dışı keşideci tarafından müvekkiline ödenmesi üzerine çekin keşideciye teslim edildiğini, ancak çekin tarihinde oynamalar yapıldığını ve tekrar dava dışı şahıslara ciro edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davanın, ilamsız icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, davalının onaylı sureti sunulan çekte ciranta olarak imzasının bulunduğu, davalının davacı ile aralarındaki hukuki ilişkiyi inkar etmediği, ancak çek bedelinin ödendiğine dair belge sunmadığı, çekin takas işlemine konu edildiği yönündeki savunmasının ise doğrulanmadığı, davacının davasını yazılı delil ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının icra takibine konu 4.000,00 TL"ye yönelik yapmış olduğu itirazın iptaline, % 40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, dosyada sureti bulunan çeke dayalı alacak davasıdır. Davacı da 20/11/2012 tarihli duruşmada, itirazın iptali davası değil, alacak davası açtığını açıkça beyan etmiştir. Davalı taraf ise, davacı ile arasında hukuki ilişki bulunduğunu kabul etmemiştir. Mahkemeye çekin aslının sunulamadığı dosyada mevcut çek fotokopisine göre davacının ciro zincirinde hak sahibi olarak isminin bulunmadığı görülmüştür. Bu durumda taraf arasında bir hukuki ilişki bulunmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan dava alacak davası olduğu halde itirazın iptali olarak hüküm kurulması da kabul şekliyle isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,peşin harcın istek halinde iadesine, 21.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.