MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat (ayrı ayrı)

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, katılan ve vekalet ücreti ile sınırlı olmak üzere sanıklar müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıkların ... İnşaat Mühendislik Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi"nin yetkilisi oldukları, katılanın Polat Konteyner isimli firması ile irtibata geçerek, gerçekte ekonomik sıkıntı içerisinde olduğu halde firmalarının büyük ölçekli işlerle iştigal ettiklerini ve önemli ihaleleri aldıklarını beyan ederek katılanın güvenini kazandığı ve şantiyelerde kullanılmak üzere 62 adet konteynerin satışı konusunda anlaştıkları, konteynerlerin sanıkların şirketine teslim edildiği, karşılığında yüzde kırkının nakit olarak alındığı kalan miktar için sanık ... tarafından ... İnşaat Mühendislik Turizm Nakliyat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin Asya Katılım Bankası hesabından, 6 adet çeki keşide ederek katılana verdiği, sanıkların bankadaki hesapta karşılıklarının bulunmadığı ve ödenemeyeceğini bilerek haksız menfaat etmek suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda, sanıkların savunması, katılan beyanları ve tüm dosya kapsamına göre, çeklerde herhangi bir sahtecilik iddiasının olmadığı, söz konusu çeklerin önceden doğan borca karşılık olarak cari hesaba karşılık olarak malın alımından daha sonra verildiği buna göre tarafların aralarındaki sorunun hukuki ilişkiden kaynaklanan alacak verecek meselesi niteliğinde olduğu, olayda dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının bulunmadığı gerekçelerine dayanan mahkemenin beraat hükmünde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre katılanın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat, bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, kararın gerekçe kısmına "katılanlara verdikleri çeklerin bedellerini ödemeyerek kendileri haklarında dava açılmasına kendi kusurları ile sebebiyet veren beraat eden sanıklar lehine vekalet ücreti takdir edilmeksizin" cümlesinin çıkartılarak hüküm kısmına "Sanıkların kendilerini tek vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.500 TL vekalet ücretinin hazineden alınarak ayrı ayrı sanıklara verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.