Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2221
Karar No: 2020/6996
Karar Tarihi: 14.12.2020

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2221 Esas 2020/6996 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, alkollü olarak araç kullanması sonucu diğer bir araç ile çarpışarak trafik kazasına neden olmuştur. Duruşmada yapılan yargılama sonucunda, sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve bilinçli taksirle yaralama suçlarından mahkumiyetine karar verilmiştir. Ancak, Yargıtay'ın yerleşik uygulaması gereği, her iki suçun birlikte işlenmesi durumunda zarara yol açan suçun esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılması gerektiği ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için hüküm verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ancak, soruşturma aşamasında uzlaşma teklifinde bulunulmadığı için karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak da; sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için 5237 sayılı Kanunun 179/3-2, 62, 50/1-a, 52/2-son maddeleri, taksirle yaralama suçu için ise 5237 sayılı Kanunun 89/1, 22/3, 62 ve 52/2-son maddeleri belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi         2020/2221 E.  ,  2020/6996 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi

    Taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ...’in, 5237 sayılı TCK’nın 89/1, 22/3, 62 ve 52/2-son ve TCK’nın 179/3-2, 62, 5 0/1-a, 52/2-son. maddeleri gereğince her iki suçtan da 1.500’er Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2019 tarihli ve 2019/634 esas, 2019/1489 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
    Sanığın sevk ve idaresindeki araç ile 1.09 promil alkollü olarak seyir halinde iken, katılanın sevk ve idaresindeki araçla çarpışması sonucunda meydana gelen trafik kazasında, katılanın basit tıbbi müdahaleyle giderilebilir şekilde yaralanması şeklinde gerçekleşen somut olayda, Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, sanığın üzerine atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu yönünden yapılan incelemede 5237 sayılı Kanunun 44. maddesinde yer alan "İşlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır."" şeklindeki düzenleme uyarınca karar verilmesine yer olmadığına, bilinçli taksirle yaralama suçundan ise sanığın mahkumiyetine dair karar verildiği,
    Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 3. Ceza Dairesinin 18/02/2019 tarihli ve 2018/6835 esas, 2019/3235 karar sayılı ilamında yer alan "...bilinçli taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK"nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre; sanığın bilinçli taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu hallerde, sadece bilinçli taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan uzlaşmanın gerçekleşmesi nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı hallerde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının gerektiğinin anlaşılması karşısında; sanığın eyleminde bilinçli taksir koşulları oluştuğu, yaralamanın TCK"nın 89/1, 2-b, 22/6. maddeleri kapsamında kaldığı, suçun bu haliyle uzlaştırma kapsamında kaldığı ancak dosyada uzlaştırmaya yönelik işlem yapılmadığı anlaşılmakla..." biçimindeki açıklamalar nazara alındığında,
    Somut olayda, sanığın üzerine atılı bilinçli taksirle yaralama suçunun şikayete tabi olup uzlaştırma kapsamında bulunduğu, soruşturma ve kovuşturma aşamasında ise sanığa ve katılana uzlaşma teklifinde bulunulmadığı anlaşıldığından, 5271 sayılı Kanunun 253 ve 254. maddeleri uyarınca öncelikle uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2019 tarihli ve 2019/634 esas, 2019/1489 sayılı kararının bozulması lüzumu, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2020 gün ve 94660652-105-06-3662-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.07.2020 gün ve 2020/56311 sayılı ihbarnamesi ile daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Olay günü, saat 00:10 sıralarında meskun mahal dışında, aydınlatması olan, tek şeritli, tek yönlü, asfalt yolda, 109 promil alkollü vaziyette olan sanık sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken olay mahallinde kırmızı fasılalı ışıkta geçiş yapması nedeniyle, sarı fasılalı ışıkta geçiş yapan katılanın sevk ve idarsindeki otomobile çarpması sonucu sanığın asli kusurlu olarak katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanmasına sebep olduğu olayda; trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarından açılan kamu davasında yapılan yargılama sonunda her iki suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmiş ise de, TCK"nın "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179/3. maddesinde alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise bir kişinin yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; tehlikeli eylemin zarara yol açması ve her iki suçun birlikte işlenmesi halinde sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için Kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu ölçütünün esas alınması suretiyle, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, ancak kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçilmesi veya uzlaşma nedeni ile taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK"nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiği, somut olayda sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırıldığı gözetildiğinde, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ""hüküm verilmesine yer olmadığına"" kararı verilmesi yerine bu suçtan da mahkumiyetine karar verilmesi; somut olayda katılanın yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, taksirle yaralama suçunun ise şikâyete tâbi olup uzlaştırma kapsamında bulunduğu, dosya kapsamına göre soruşturma aşamasında şüpheliye ve müştekiye uzlaştırma teklifinde bulunulmadığı, 5271 sayılı Kanunun 253 ve 254. maddeleri uyarınca öncelikle uzlaştırma işlemlerinin yerine getirilmesi gerektiği; ayrıca sanığa isnat edilen eylemin, 5237 sayılı TCK"nın 89. maddesinin 1-2-3. fıkralarında düzenlenen ""taksirle yaralama"" suçuna ve TCK’nın 179/3-2. maddesinde tanımlanan "trafik güvenlğini tehlikeye sokma" suçuna ilişkin olduğu, Anayasa Mahkemesinin 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas-2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanunun 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edilmesi sebebiyle TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle, sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, ""Basit Yargılama Usulü"" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması;
    Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen ihbarnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2019 tarihli ve 2019/634 esas 2019/1489 karar sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın gereği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi