19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/15615 Karar No: 2016/4954 Karar Tarihi: 21.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15615 Esas 2016/4954 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, dava dışı alacaklı tarafından dava dışı bir kişiye karşı başlatılan kambiyo takibine ilişkindir. Borçlu bazı taşınmazlarını alacaklının yakınlarına devretmiş, bakiye borç ise alacaklının akrabaları olan üçüncü şahıslar adına düzenlenecek senetlerle ödenmesine karar verilmiştir. Bu bağlamda, davalı tarafından müvekkil lehine düzenlenen 50.000 TL'lik senetle ilgili olarak müvekkilin icra takibi başlatması sonrasında, davalı imza inkarı iddiasıyla açtığı davanın kabul edilerek takibin iptaline karar verilmiştir. Ancak davacı tarafından, davalının senedi müvekkilinin huzurunda imzalayarak verdiği ileri sürülerek 50.000 TL alacağın senedin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsili ve %40 kötüniyet tazminatının talep edildiği dava reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/15615 E. , 2016/4954 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, dava dışı alacaklı Abdullah Kagantekin tarafından dava dışı ........... aleyhine kambiyo takibi başlatıldığını, ..........."in borcuna karşılık bazı taşınmazlarını alacaklının yakınlarına devrettiğini, bakiye 185.000,00 TL borcun ise alacaklının akrabaları olan 3. şahıslar adına düzenlenecek senetlerle ödenmesine karar verildiğini, bu bağlamda müvekkili lehine borçlu ..........."in kardeşi olan davalı tarafından 50.000,00 TL bedelli bir senet düzenlendiğini, müvekkilinin bu senede dayalı olarak davalı hakkında icra takibi başlattığını, ancak davalının icra hukuk mahkemesine imza inkarı iddiasıyla açmış olduğu davanın kabul edildiğini ve takibin iptaline karar verildiğini, ancak davalının bu senedi müvekkilinin huzurunda imzalayarak verdiğini ileri sürerek 50.000,00 TL alacağın senedin vade tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı iddialarının asılsız olduğunu, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu bonodaki imzanın davalı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, dava değeri ve davalının muvafakatinin olmaması dikkate alınarak hatalı olarak dinlenen tanık beyanlarının hükme esas alınmadığı, davacının iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.