Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15535 Esas 2016/4953 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15535
Karar No: 2016/4953
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15535 Esas 2016/4953 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Bonoya dayalı icra takibi başlatılan davada, davacılar bir bono nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini ve kötüniyet tazminatı talep etmişlerdir. Mahkeme, takibe konu bonodan dolayı davacıların sorumlu olmadığını belirleyerek davanın kabulüne karar vermiş, ancak tereke işlemleri nedeniyle dava arkadaşlığı bulunan dava dışı mirasçı tarafından muvafakat verilmemiştir. Bu nedenle mahkemenin, terekeye temsilci tayin ettirilip temsilci vasıtasıyla yargılama yapılması gerektiğine karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 2, Medeni Kanun Madde 593, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Madde 187.
19. Hukuk Dairesi         2015/15535 E.  ,  2016/4953 K.
"İçtihat Metni"



MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/06/2015
NUMARASI : 2013/86-2015/304


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-

Davacılar vekili, davalının, keşidecisi müvekkillerinin ve dava dışı ..."nın murisi ... olan bir bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, davalının ve ..."nın müvekkillerini zarara uğratma kastı ile birlikte hareket etmekte olduklarını, maddi durumu iyi olmayan ve akli melekeleri yetersiz olan murisin 500.000,00 TL bedelli bir ticari ilişkiye taraf kılınmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bononun ya hile ile ele geçirildiğini ya da sahte imza ile düzenlendiğini düşündüklerini ileri sürerek, müvekkillerinin takibe konu bono nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin takibe konu bonoyu davacıların murisine verdiği ödünç para karşılığında aldığını, müvekkili ile dava dışı borçlu ..."nın birlikte hareket etmelerinin söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; takibe konu senet borçlusu muris ... adına atılan imzanın ... eli ürünü olup olmadığının kesin bir biçimde tespit edilemediği, bu durumun borçlu lehine yorumlanması gerektiği, dolayısıyla takibe konu bonodan dolayı davacıların sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların takibe konu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, davacıların şartları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, muris ..."nın keşidecisi olduğu bir bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteminde bulunmuşlardır. Muris ..."nın mirasçıları arasında davacıların yanı sıra dava dışı ..."nın da bulunduğu dosya arasındaki veraset ilamından anlaşılmaktadır. Keşideci murisin vefatı üzerine terekesi elbirliği(iştirak) halinde olduğundan mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Dava dışı mirasçı ... davaya muvafakat etmediğini bildirmiştir. Bu durumda mahkemece, terekeye temsilci tayin ettirilip temsilci vasıtasıyla yargılama yapılması hususunda davacı tarafa süre verilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.


SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.