22. Hukuk Dairesi 2017/45882 E. , 2018/2711 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Gaziantep 8. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Mardin 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin 667 sayılı KHK 4/1-g maddesi uyarınca feshedildiğini, müvekkilinin FETÖ/PDY terör örgütü ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, feshin yönetim kurulu tarafından davacının FETÖ/PDY terör örgütüne yakınlığının bulunduğunun tespiti üzerine gerçekleştirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince; davacının KHK işlem dosyası kapsamında, iş sözleşmesinin devamını imkansız kılacak veya şüphe feshine dayanak teşkil edecek bir durumun mevcut olmadığı, davalı kurum tarafından yapılan araştırmalarda davacının anılan terör örgütü ile herhangi bir irtibatının bulunmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir. Akabinde 04/07/2017 tarihli ek karar ile bu karar kaldırılarak 690 sayılı KHK ile değişik 685 sayılı KHK"nın geçici 1/3. maddesi gereğince karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, 20/06/2017 tarihli karar ile işten el çektikten sonra verilen ek kararın geçersiz olduğu belirtilmiş; 667 sayılı KHK"nın 4/2. maddesi gereğince davacının işe iadesinin yasal olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun HMK"nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulü ile 20/06/2017 tarihli kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davacının iş sözleşmesi, 667 sayılı KHK"nın 4. maddesi doğrultusunda 01.08.2016 tarihinde davalı işverenin yönetim kurulu kararı ile feshedilmiştir.
Davacı işçi 4857 sayılı İş Kanunu hükümleri çerçevesinde çalışmış olmakla iş sözleşmesinin feshi işlemi için İş Kanunu"nun 18. ve devamı maddeleri hükümleri uygulanmalıdır. Bu durumda mahkemece işin esasına girilip bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Önemle belirtilmelidir ki, 667 sayılı KHK"nın 4/2. maddesi hükmü tek başına işe iade davasının reddini gerektirmez. Bu itibarla, Bölge Adliye Mahkemesinin feshin geçerli nedene dayanıp dayanmadığını istinaf sebepleri çerçevesinde incelemeksizin 667 sayılı KHK"nın 4/2. maddesi hükmünü gerekçe göstererek istinaf başvurusunu kabul etmesi ve davanın reddine karar vermesi hatalıdır.
Öte yandan; ilk derece mahkemesince davacının anılan terör örgütü ile herhangi bir irtibatının bulunmadığı gerekçesiyle feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş ise de, davacının iş sözleşmesinin feshine dayanak objektif değerlendirmelerin neler olduğu, hangi bilgi ve belgelerin feshe gerekçe yapıldığı davalı kurumdan araştırılmalı, ayrıca davacı hakkında mevcut ise adli ya da idari soruşturma evrakları, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın Terörle Mücadele, Kaçakçılık, Organize Suçlar ve İstihbarat ile ilgili birimlerinden ve Bilgi Teknolojileri Kurumu’ndan varsa davacı ile ilgili bilgi ve belgeler ile yine Bank Asya’ya açılmış mevduat hesapları, hesap hareketleri ve bankacılığa ilişkin işlemler olup olmadığı sorulmalı, tüm bilgi ve belgeler değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı yazılı gerekçelerle karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi ve İlk Derece Mahkemesi kararlarının yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Ş.K.