Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15407 Esas 2016/4950 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15407
Karar No: 2016/4950
Karar Tarihi: 21.03.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/15407 Esas 2016/4950 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket tarafından açılan kambiyo senetlerine özgü icra takibi sırasında, davacıların şirketi yetkilisi olan kişinin imzasının sahte olduğu iddia edilmiştir. Davacıların takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesi talebiyle dava açılmıştır. Ancak mahkeme, icra dosyasına kefilliğin alındığını, borcu takipte kabul etmiş davacının borçlu olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacıların temyiz itirazları sonucunda, üst mahkeme dava konusu imzanın davacı şirketin yetkilisine ait olup olmadığının tespiti için inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. İmzanın davacı şirketi bağlayıcı olmadığının tespiti halinde, icra kefili olan diğer davacının da sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Bu nedenle, mahkeme kararı bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Borçlar Kanunu, İcra ve İflas Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2015/15407 E.  ,  2016/4950 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından her ne kadar duruşma istemli olarak temyiz edilmiş ise de duruşma isteminin miktardan reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacılar vekili, davalının müvekkili şirket hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığını, ancak takibe konu çekteki imzanın müvekkili şirketin yetkilisi olan diğer müvekkili ..."in eli ürünü olmadığını, müvekkili şirketin eski ortağı olan ancak çek keşide etme yetkisi bulunmayan dava dışı ......."ın eli ürünü olduğunu, ayrıca icra tehdidi altında müvekkili ..."in icra dosyasına kefilliğinin alındığını, asıl borç ilişkisi geçersiz olduğundan kefilliğin de geçersiz olduğunu ileri sürerek müvekkillerinin takibe konu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibin iptaline ve %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı iddialarının haksız olduğunu, ayrıca davacı ..."in icra dosyası borcuna kefil olmakla borcu kabul etmiş sayıldığını savunarak davanın reddini ve %20"den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; davacının dava konusu çekteki ....... adına atılan imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, 12/11/2009 tarihinde yapılan ihtiyati haciz sırasında davacının, şirketin yetkili müdürü sıfatı ile açıkça borcun tamamına icra kefili olmayı kabul ettiği, borcu takipte kabul etmiş davacının borçlu olmadığı yolundaki savunmasının yerinde bulunmadığı, davalının bilerek davacının zararına işlem yaptığı yolunda bir delilin de ileri sürülmediği gerekçesiyle davanın reddine, davalı tarafın şartları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, davacı Tasfiye Halinde ...... aleyhine takibe konu edilen çekteki imzanın sahteliği nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı ..."in de icra dosyası kefili olması nedeniyle bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece, çekin düzenleme tarihinde davacı şirketin yetkilisi olan şahsın imza örnekleri getirtilerek, imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre davacı şirket hakkındaki dava ile ilgili bir karar verilmesi gerekir. İmzanın davacı şirketi bağlayıcı olmadığının tespiti halinde, icra kefili olan diğer davacının da sorumluluğu söz konusu olmayacaktır. Mahkemece bu yönde inceleme ve araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davacı şirketin de dosyada taraf olduğu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.