MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜMLER : Beraat

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ..."ün temyiz talebinin incelenmesinde,
Sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen hükmün gerekmediği halde suça sürüklenen çocuğa tebliği üzerine hükmün suça sürüklenen çocuk tarafından temyiz edildiği anlaşılmış ise de; suça sürüklenen çocuğa yapılan tebligatın yeni bir temyiz hakkı vermeyeceği anlaşıldığından, 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra hükmü temyiz eden suça sürüklenen çocuğun temyiz isteminin aynı kanunun 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Olay yeri inceleme raporuna göre olay yerinin elektrik trafosu yanındaki beton elektrik direği olduğu, direğe bağlı alüminyum elektrik kabloları olduğu ve kabloların uç kısımlarının kesik olduğunun bildirildiği, Uedaş görevlisi müşteki ..."ın beyanına göre ise, olay yerinde beton köşk diye tabir edilen faal olmayan enerjisiz kabin bulunduğunu, şu an iptal edildiği için kullanılmadığını, sol ön kapının alt tarafında zorlama olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla kabloların nereden çalındığı şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilip sonucuna sanıkların hukuki durumlarının tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde,
Suça sürüklenen çocuğun savunmasında zararı karşılamayacağını beyan ettiği anlaşılmakla, hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması yerinde olduğundan tebliğnamenin 2-c) bendindeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay yeri inceleme raporuna göre olay yerinin elektrik trafosu yanındaki beton elektrik direği olduğu, direğe bağlı alüminyum elektrik kabloları olduğu ve kabloların uç kısımlarının kesik olduğunun bildirildiği, Uedaş görevlisi müşteki ..."ın beyanına göre ise, olay yerinde beton köşk diye tabir edilen faal olmayan enerjisiz kabin bulunduğunu, şu an iptal edildiği için kullanılmadığını, sol ön kapının alt tarafında zorlama olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla kabloların nereden çalındığı şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilip sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun eyleminin TCK"nın 142/1-a veya 142/1-b kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-İhbar üzerine olay yerine giden ekiplerin, suça sürüklenen çocukları olay yerinden yaklaşık 70-80 metre uzakta suça konu kablolarla birlikte yakaladıklarının anlaşılması karşısında suçun tamamlandığı gözetilmeden teşebbüs hükümlerinin uygulanması suretiyle eksik ceza tayini,
3-Suça konu kabloların hurda değerinin 100 TL olduğunun anlaşılması karşısında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle, TCK"nın 145. maddesi gereğince suça sürüklenen çocuğa verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Suça sürüklenen çocuğun savunmasını yapmak üzere zorunlu müdafii görevlendirilmesi nedeniyle, müdafiiye ödenen ücretin ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 35. maddesi uyarınca alınan sosyal inceleme raporu bilirkişi ücretinin suça sürüklenen çocuğa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, 17.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.